Türkiye Ulusal Alerji ve İmmünoloji Derneği İlaç Alerjileri Çalışma Kümesi tarafından Sıhhat Bilimleri Üniversitesi Ankara Dr. Sami Ulus Bayan Doğum Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, “Penisilin Alerji Günü” hasebiyle basın toplantısı düzenlendi.
Doktor Bülent Şekerel, ilaç alerjisinin her an her ilaca karşı gelişebileceğini belirterek antibiyotikler, ağrı kesiciler ve epilepsi hastalığının tedavisine yönelik kullanılan ilaçlarda bu alerjilerin daha sık görüldüğünü söyledi.
İlaç alerjilerinin uygunsuz, bilinçsiz ve abartılı kullanımına bağlı olarak gelişebildiğini anlatan Şekerel, ilaca karşı tepkilerin kullanımdan çabucak sonra, aylar sonra ya da aralıklı kullanımına bağlı olarak hafif ya da ömrü tehdit eden ağır bir tepkiye kadar değişkenlik gösterebildiğini belirtti.
Prof. Dr. Şekerel, ilaç alerjilerinin deride kızarıklık, teneffüs, deveran ve sindirim sisteminde tepkilere yol açabildiğini lisana getirerek şöyle konuştu:
“Penisilin kümesi antibiyotikler önemli silahlarımızdan birisidir. Gerçekte penisilin alerjisi olduğu düşünülen hastaların çok az kısmında gerçek penisilin alerjisi vardır. Penisilin alerjisi olduğunu bildiren 10 hastadan 9’unda penisilin alerjisine rastlanmıyor. Gerçek bir alerji olup olmadığı ise alerji uzmanları tarafından yapılan testlerde ortaya konulabilir. Tehlikeli tepkiler, enjeksiyon yoluyla yapılan tedavilerde görülür.”
“100 LİRALIK İLAÇ HARCAMASININ 4 LİRA 64 KURUŞU ANTİBİYOTİKLERE GİDİYOR”
Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Aygıt Kurumu Lideri Hakkı Gürsöz ise konuşmasında, akılcı antibiyotik kullanımı çalışmaları hakkında bilgi verdi. Gürsöz, Türkiye’nin antibiyotik tüketim hızını Avrupa’da en yüksek oranda azaltmayı başaran bir ülke olduğunu belirterek 2011’de bin kişi başına 42 ünite olan antibiyotik tüketim oranının geçen yıl 30 üniteye gerilediğini söyledi.
Türkiye’de bir milyonu aşkın reçete yazıldığını söz eden Gürsöz, 2011’de her yüz reçetenin 35’inde antibiyotik bulunduğunu, bu oranın da geçen yıl yüzde 25’e kadar gerilediğini bildirdi.
Gürsöz, 2011’de 218 milyon antibiyotik tüketim oranının da geçen yıl prestijiyle 166 milyona gerilediğini tabir ederek “Parasal kıymet olarak bakıldığında, 2011’de ilaca harcadığımız her 100 liranın 10 lirası antibiyotiklere ödendi. Bu sayı 2018’de 4 lira 64 kuruşa geriledi. Şu anda 100 liralık ilaç harcamasının 4 lira 64 kuruşu antibiyotiklere gidiyor.” dedi.
“ÇOCUKLARDA EN SIK ALERJİ ANTİBİYOTİK KULLANIMLARINDA GÖRÜLÜYOR”
Dr. Sami Ulus Bayan Doğum Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Zülfikar Akelma, çocukluk çağında ilaç alerjisinin daha az görüldüğünü lisana getirerek “Herhangi bir ilacı kullanırken, ciltte oluşan kabarıklık, kızarıklık, kaşıntı başta olmak üzere beklenmeyen bir bulgu olunca ilaç alerjisi tarafından ele alınmalıdır.” dedi.
Doktor Zülfikar Akelma, çocuklarda sık kullanılan ilaçların başında antibiyotikler ve ateş düşürücülerin geldiğini aktararak “Çocuklarda bilhassa antibiyotiklere bağlı alerjiler sık görülmektedir. Bu enfeksiyonların birçoklarına virüsler neden olur. İlaç kullanan, bilhassa de antibiyotik kullanan bir çocuğun bedenindeki kabarıklık, kızarıklık hem enfeksiyona bağlı hem de kullandığı ilaçlara bağlı gelişmiş olabilir.” dedi.
Türkiye Ulusal Alerji ve İmmünoloji Derneği, İlaç Alerjileri Çalışma Kümesi Lideri Prof. Dr. Emine Dibek Mısırlıoğlu ise alerji uzmanı tarafından yapılan kıymetlendirme sonrası ilaç testlerinin tepkiden 1-6 ay sonra yapılabildiğine işaret ederek “İlaç alerjisi teşhisiniz, alerji uzmanı tarafından doğrulandıktan sonra İlaç Alerjisi Kimlik Kartı düzenlenecektir. Bu kartta, kullanılması gereken ilaçlar ve kullanılabilecek ilaçlar belirtilecektir. Bu kimlik her vakit yanınızda olmalı ve ilaç yazan yahut uygulayan sıhhat çalışanına kesinlikle gösterilmelidir.” diye konuştu.
