Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Besin Mühendisliği Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Memnune Şengül ve araştırma vazifelisi Dr. Elif Feyza Topdaş ile Veteriner Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji Ana Bilim Kısmı Öğretim Üyesi Dr. Ali Taghizadehghalehjoughi, çaşır bitkisinin diyabet yaralarındaki tesiri üzerine çalışma yaptı. Bu kapsamında, Atatürk Üniversitesinin Bilimsel Araştırma Projeleri Uyum Ünitesi’nin takviyesiyle akademisyenlerce Doğu Anadolu Bölgesi’nde bulunan ve yüksek rakımlı yaylalarda kendiliğinde yetişen çaşır bitkisinin bileşenleri, besin pahası, fenolik unsur profili, aroma unsurlarını antimikrobiyal aktivitesi ve antioksidan kapasitesi araştırıldı.
HAYVANLAR ÜZERİNDEKİ DENEY BAŞARILI OLDU
Elde edilen sonuçlarla laboratuvar çalışması yaparak çaşırdan krem geliştiren akademisyenler, hayvanlar üzerinde yaptıkları deneylerle bitkisel ilaçtan başarılı sonuç aldı. Kreme, çalışmayı yürüten akademisyenlerin baş harflerinde oluşan “MEFA” ismi verildi.
“BU ÇALIŞMA BİRİNCİ OLACAK”
Prof. Dr. Memnune Şengül, diyabetin çağın en kıymetli hastalığı olduğuna işaret etti. Türkiye’deki ortalama 10 milyon diyabet hastasının 2 milyonunda hastalığın yol açtığı yaraların görüldüğünü söz eden Şengül, “Yöre halkı, çaşırı kan şekerini düşürücü ve diyabet hastalığı tesirlerini engelleyici olarak biliyor ve bu gayeyle tüketiyor.” dedi.
Şengül, akademisyenler olarak uzun yıllar çaşır bitkisi üzerinde birçok farklı alan ile ana bilim kollarında araştırma ve inceleme yaptıklarını belirterek hazırladıkları ilacı hayvanlarda oluşturulan diyabetik yaraların üzerinde denediklerini lisana getirdi. Yaptıkları çalışmada çaşırın değerli seviyede diyabet yaralarını güzelleştirdiğini belirlediklerini aktaran Şengül, şöyle konuştu:
“Çalışmamızda, bunun üzerine krem ya da merhem formülü hazırlandı ve denemeleri yapıldı. Merhemden olumlu sonuç alındı ve diyabetik yaralarını kıymetli ölçüde güzelleştirdiği görüldü. Diyabetik yaraların hem tedavisi güç hem de tekrarlayabilir. Çaşırın diyabet tedavisinde kullanılan ilaç yahut kremi bulunmamaktır. Bu çalışma bu açıdan birinci olacaktır.”
“KREM, KATKISIZ VE BÜSBÜTÜN BİTKİSEL”
Şengül, çalışmanın patent başvurusunu yaptıklarına işaret etti. Yerli üretime katkı sunmak istediklerini vurgulayan Şengül, şunları kaydetti:
“Kremin içerisinde rastgele bir katkı unsuru bulunmamaktadır. Hem bitkisel olması hem de Doğu Anadolu Bölgesi’nde yetiştiği için ülke iktisadına ve yöre halkına katkı sunacağı kanısındayız. Çalışmalarımız ilerleyince 2022 ve daha sonrasında ilacın seri üretimi yapılarak hem iç piyasaya hem de dış piyasaya sürülmesini amaçlıyoruz. Bu mevzuda gerekli teşebbüslerde bulunuyoruz.”
