Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, TBMM Plan ve Bütçe Komitesinde Bakanlığının bütçesi üzerindeki görüşmelerde milletvekillerinin soruları yanıtladı.
Kurucusu olduğu Medipol Üniversitesi hakkında çok fazla sav ortaya atıldığını belirten Koca, “Bu konuyu net anlatmak istiyorum. Husus, Sıhhat Bakanlığının bütçesiydi. Medipol olgusunun fazla öne çıktığını görüyorum.” tabirlerini kullandı.
Bakanlık misyonuna atandığından itibaren Medipol Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanlığından ve hastane idaresinden ayrıldığına işaret eden Koca, “Asla, hiçbir formda bahsedilen bahislerle ilgili bakanlığım sonrası periyotta tahsis ve gibisi mevzuların hiçbiri olmamıştır.” dedi.
Bu kurumlarda 6 bin çalışanın, 32 bin öğrencinin ve bir o kadar mezunun hakkının korunmasını isteyen Bakan Koca, “Ben bakalığımda bulunduğum, bu koltukta oturduğum sürece bu manada asla bu kurumların lehine hiçbir talepte bulundurtmayacağım.” diye konuştu.
Koca, Medipol Üniversitesi hakkında birçok savın gündeme getirildiğini, bunlardan birisinin de üniversitenin 220 milyon Türk Liralık teşvik alarak yatırımların yapıldığı konusu olduğunu belirterek, 2012’de çıkan yasa çerçevesinde yatırım yapanlara bölgesel teşvik kapsamında yapılan bir uygulama olduğunu söyledi.
Bu periyotta teşvik alan sayısının da 445 olduğunu bildiren Koca, özel hastane sayısının ise 575 olduğunu, 2012’den sonra teşvik alarak açılan hastane sayısının da 186 olduğunu aktardı.
Bakanlık olarak 2012’den sonra ruhsat verdikleri hastane sayısının 175 olduğunu aktaran Koca, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bizim ruhsat verdiğimiz hastaneden daha fazla teşvik var. Yatırım yapan, doğal bir süreç olarak bu teşviğe müracaat ediyor. 2012’den sonra bu yasa ile birlikte teşvik almayan hastane yok. Medipol alınca hata mu oluyor? Yeminle söylüyorum, teşvik alınma durumunu ben gazeteden öğrendim. Buna da inanmazsınız. Ben siyaset yapmıyorum, nereden geldiğimi ve hangi koltukta oturduğumu çok biliyorum. Teşviğe müracaat edildiğini ve alındığını yeminle gazeteden öğrendim. Sayı dahil. Buna birçok kimse inanmayabilir lakin gerçeği bu. Yatırım yapan kurum müracaat etmesin mi?”
“AOÇ TOPRAĞI LAKİN KANUNLA TAHSİS EDİLİR”
Medipol Üniversitesine AOÇ yerinin tahsis edildiği savlarına da değinen Bakan Koca, üniversite konseyimi dahil olmak üzere Bakanlık devrinden evvel olan bir süreç olduğunu söyledi. Tahsis sürecinin bir Ulusal Emlak yazısı ile yapılamayacağının altını çizen Bakan Koca, “Özel bir kanunla müsaade alınmasına bağlıdır tahsis. Siz Medipol’e verilmek üzere kanun mu çıkardınız? AOÇ yeri lakin kanunla tahsis yapılabilir. Meclis kanun mu çıkardı? Ulusal Emlak yazı yazıyor, AOÇ toprağı değil diye… AOÇ toprağı kanunla olması mecburî. Kanun çıkarmadınız nasıl AOÇ yeri oluyor?” sorularını yöneltti.
Sıhhat Bakanı Koca, yönetmelikle Medipol’e “İleri Seviye Hastane” standartlarının getirildiği argümanlarına ait de çıkarılan yönetmeliğin özel bölüm tarafından çok uygun bilindiğini kaydetti.
“HİÇBİR VAKIF VE ÜNİVERSİTEYE BEDELSİZ TAHSİS YAPILMADI”
Koca, 3A- 3B özelliklerine Medipol Hastanesinin de sahip olmadığına işaret ederek, bu düzenlemenin de yalnızca kamu için çıkarıldığını belirtti.
“Medipol’e arsa verildiği” savlarına ait de Koca, “AK Parti iktidarı devrinde hiçbir vakıf ve üniversiteye asla bedelsiz tahsis yapılmamıştır. Yalnızca Medipol özelinde söylemiyorum. Bahsedilen yerin o devirde açık ihaleye günler öncesinde çıkan, açık şeffaf yapıldığı ve yalnızca üniversite olması formunda şerhin olduğu öteki hiçbir maksatla kullanılamayacağı herkesin müracaat ettiği bir yere bir şirket müracaat ediyor ve bedeliyle alıyor. Sonra bu şirket vakıfa kullandırtıyor.” diye konuştu.
Sağlık turizmi yetki evrakı verildiği argümanlarına ait de Koca, kendisinin bu türlü bir yetki vermediğini, rastgele bir şey imzalamadığını kaydetti.
Sağlık turizmi alan 817 kuruluş olduğunu bu evrakın daha teşvik gayeli verildiğini hastanelere artı bir bedel oluşturmadığını bildiren Koca, 817 kuruluşa olan kendisinden evvel verilen bir evrak olduğunu belirtti.
Hava ambulansıyla hastaların birçoklarının Medipol’e gittiği konusunda ise Bakan Koca, “Son bir yıl içinde daha çok hastanın gittiği hastaneler gündem olmuyor. Medipol gündem oluyor. Hava ambulansı ile taşınan hasta sayısı 148. Bunun 48’i bir kümeye, 33’ü bir öteki kümeye, Medipol’e 4 tane… O 4 hasta da çocuk, kalp cerrahisi için getirilen hastalar.” karşılığını verdi.
Bakan Koca, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Ankara’da 4-5 katı oranında metrekareyle tahsis edilen ancak tahsisin sayısının beşte biri olduğunu biliyor musunuz? İsim vermeyeyim. Ankara’da benzeri biçimde bir üniversiteye bedelsiz denilen şeyi söylüyorum. Ankara’da var olan Medipol’e verilen yerin 4,5-5 katı olan ancak bedeli yani kiralama, tahsis bedelinin beşte biri olduğunu biliyor musunuz? Bunu araştırırsınız. Bunu ilgililer açıklar. Bu türlü bir durumlar evvelce oldu. AK Parti iktidarından evvel oldu. Medipol ile ilgili bu kadar söyleyenler, onu da çok yeterli bulur.”
“BAKANLIK UZMANLARI LÖSEV’E KONTROLE GİTTİ”
LÖSEV’le ilgili soruları da yanıtlandıran Bakan Koca, LÖSANTE Çocuk ve Yetişkin Hastanesinin özel bir hastane olduğunu ve özel sıhhat kuruluşları yönetmeliğine tabi olduğunu söyledi.
Koca, bu hastane için 50-100 yatak talebinde bulunulduğunu tabir ederek süreci şöyle anlattı:
“Buna 75 yatak olarak müsaade verilmiş. Talepleri 50-100 ortasında o periyotta 75 yatak olarak ruhsatlandırılan. Bunun üzerine benim bakanlığımdan sonra 400 yatak talebi olduğunu gördük. Olağanda ön müsaadesi yok. 75 yatak müsaade verilmiş. 400 yatağın yalnızca 60 tanesi lösemi hastaları için ayrılmış. 400 yatak lösemi hastaları için değil. 60’ın da 25’i kullanılıyor. Toplamda 75 yatak olarak ruhsatlandırılmış. Bakanlığımdan 5-6 ay sonra burada bir ulusal servet, bir halde burası yapılmış. Bir radyoterapi aygıtı da alınmış fakat yaptığımız uygulamanın da öteki özel hastanelere örnek olmaması fakat bunu çözmemiz gerektiğini düşünerek bir yazı yazdım.”
LÖSEV’e “Eğer siz bir kamu hastanesi üzere SGK’ye fatura ederek lakin vatandaştan hiçbir para almadan iştirak hisseleri dışında mevzuat neyse fark fiyatından bahsediyorum. Fark fiyatı almadan bu hizmeti yapmayı taahhüt ederseniz ben bu noktada bunu tekrar pahalandırıyor olacağım.” kelamlarını içeren bir bildiri verdiğini belirten Koca, “Gelen karşılık 165 hekim istiyorum. Tabipler sıralanarak, 400 yatak, radyoterapi, bir sürü aygıtlar falan sıralanarak. Ben bunun üzerine ve artı şikayetler var. Fiyat alındığına dair. Girin şikayetim.com’a. Lösemi ve öbür hastalarından para alındığına dair şikayetleri artık girin görürsünüz.” değerlendirmesinde bulundu.
Koca, Sıhhat Bakanlığı uzmanlarını LÖSEV’e kontrole gönderdiğini vurgulayarak, kelamlarına şöyle devam etti:
“Benim orada temel derdim. Lösemi hastaları için 60 yatak sahiden var mı? Görün genel hastaneyi bir değerlendirin. Fark fiyatı alınıp alınmadığını da denetleyin dedim. Gelen tablo 25 yatağın kullanıldığı, 60 yatak için yer ayrıldığı fakat hastalardan da 280-400 ortasında fiyat alındığı. Ameliyat ve gibisi işlerden aslında alınıyor. Ben poliklinikten bahsediyorum. Bu tespit de var. Sorunu da çözmek istiyorsunuz.”
Koca, LÖSEV için 25 kontenjanın 60 olarak kullanılması ve kalan 40 yatağın da başka hastalara kullanmak kaidesiyle 100 yatağa çıkarıldığı yazısının yazıldığını kaydetti. Koca LÖSEV’de anjiyo aygıtının olduğunu ve anjiyo için de müsaade verildiğinin altını çizdi.
Bakan, şayet lösemili hastalar için kullanılan yatakların dolması halinde buna karşın talebin olması durumunda bakanlığın tekrar değerlendirileceği bildirisinin LÖSEV’e iletildiğini, istenilen tek kaidenin “hastalardan fark almamak” olduğunun da vurgulandığını söyledi.
Sağlık Bakanı, “O hastanenin lösemili çocuklar için kullanılması için elimizden gelen tüm imkanları kullanacağız. İstismar edilerek lösemi hastaları denilip başka hastalar ve fark alınarak özel hastane üzere işletme mantığının asla olmaması ve buna müsaade vermeyeceğimizi tekrar söylüyorum.” biçiminde konuştu.
“ŞEHİR HASTANELERİ İÇİN DOLULUK GARANTİSİ YOK”
Bakan Koca kent hastanelerinde hasta ve doluluk garantisi verildiği argümanının gerçek dışı olduğunu belirterek şu bilgileri verdi:
“Ne acil hizmetlerde ne poliklinik muayenelerinde ne yatan hastada ne ameliyatta ne de yatak doluluk oranında rastgele bir taahhüt ve garanti kelam konusu değildir. Pekala ne var? Ölçüye bağlı hizmetlerde var. Ölçüye bağlı hizmetlerde de ne var? Biz olağanda kendi hastanelerimizde laboratuvar, görüntüleme ve gibisi hizmetleri satın almıyor muyuz? Eşik pahasını yüzde 70 dediğimizi niçin koyuyoruz. Daha fazla indirim talebini doğurmak için yapıyoruz. Sıhhat Uygulama Bildirimi’nin (SUT) sayıları neyse, düşse bile düşmesine karşın hiçbir fiyat garantisi verilmedi.”
Laboratuvar ve görüntüleme süreçlerinden yüzde 40 indirim aldıklarının altını çizen Koca, “SUT fiyatı neyse o. Görüntülemede yüzde 70’den sonrası için ayrıyeten bir yüzde 40 indirim daha alıyoruz. Şu an bir MR 22-23 liraya kadar inebiliyor. Dünyada bu türlü bir şey yok.” biçiminde konuştu.
Bakan, Hazine garantisi verildiği ve borç üstlenim mutabakatı imzalandığı savına da “Net söylüyorum ne Maliye Bakanlığı ne Sıhhat Bakanlığı borç üstlenim mutabakatı imzalanmamıştır.” dedi.
Sayıştay uzmanına gerekli bilgilerin verilmediği savına da Koca, “Talep edilen tüm evraklar 24 Ekim 2018 tarihinde Sayıştay uzmanına teslim edilmiştir. Tezlere da Sayıştay nezdinde itiraz ettik.” diye konuştu.
Bakan Koca’nın konuşmasının akabinde Sıhhat Bakanlığı, Türkiye Hudut ve Kıyılar Sıhhat Genel Müdürlüğü, Türkiye İlaç ve Tıbbi Aygıt Kurumu ile Türkiye Sıhhat Enstitüleri Başkanlığının 2020 yılı bütçesi ile 2018 yılı kesin hesabı komitede kabul edildi.
