5’nci Sürdürülebilir Besin Zirvesi, ‘Gıda Kesiminde Değişim’ teması ile Sürdürülebilirlik Akademisi ve Türkiye Besin Sanayi Patronları Sendikası (TÜGİŞ) iş birliğinde, Tarım Orman Bakanlığı ve BM Besin ve Tarım Örgütü-FAO tarafından düzenlendi.
Tepenin açılışında konuşan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, açlık, israf ve sıhhatsiz beslenme hususlarına değindi. Pakdemirli, “Dünya Besin Günü kapsamında her yıl, açlık, açlıkla uğraş, yetersiz beslenme, kaynakların paylaşımı gündeme gelmekte her insanın kâfi, sağlıklı, emniyetli ve besleyici besine fizikî ve ekonomik bakımdan daima erişebilme hakları kıymetlendirilmektedir. Örneğin ABD’de yaşayan bir çocukla, Kenya’da yaşayan bir çocuk ortasında, ömür kalitesi açısından onlarca yıl, yüzlerce fark bulunmaktadır. Birinin yemediği ekmekler ve tenezzül etmediği yemekler çöpe atılırken, başkası bir dilim ekmeğe, bir yudum pak suya ulaşamadan ve birden fazla vakit yaşını bile dolduramadan hayatını kaybetmektedir. Bunun yanı sıra dünyada kıymetli ölçüde açlık ve obezite sorunu olmasına karşın bir yandan da, üretilen besinin, her yıl üçte biri kaybedilmekte ya da israf edilmektedir” dedi.
“OBEZİTE KIYMETLİ GLOBAL MESELELER ORTASINDA YER ALIYOR”
Bakan Pakdemirli sıhhatsiz beslenme meseleleri sebebiyle yılda 2 trilyon doların harcandığını belirterek şunları söyledi:
“Diğer taraftan da beslenme bozukluğu ya da sıhhatsiz beslenme kaynaklı, sonu vefata varan hastalıklarla karşı karşıya kalmamız, bu sorunun bir diğer boyutu olarak karşımızda öylece durmaktadır hasebiyle, bugün gündemimizde yalnızca açlık yok yiyen ancak sağlıklı beslenmeyenler de var. Yani yetersiz beslenme ve obezite de bugün değerli global sıkıntılar ortasında yer almaktadır. 800 milyon insan açlıkla karşı karşıya iken, 670 milyondan fazla yetişkin ve 140 milyon genç ise obezite sorunu yaşamaktadır. Öyle ki sıhhatsiz beslenme; dünyada bulaşıcı olmayan hastalıklarda ölümlere sebep olan risk faktörlerinin başında gelmekte ve dünya çapındaki her beş vefattan biriyle ilişkilendirilmektedir. Mesela sıhhatsiz yeme alışkanlıkları, yılda 2 trilyon ABD dolarına yaklaşan maliyetiyle hükümetlerin sıhhate ayırdıkları kaynak, bütçelerinin üzerinde büyük bir yük oluşturuyor. Türkiye’ye baktığımızda da, öbür dünya ülkeleri üzere maalesef, ülkemizin de obez nüfus barındırması açısından birinci 10’a girdiğini görüyoruz. Dünya Sıhhat Örgütü bilgilerine nazaran Türkiye’de her 3 bireyden 1’i obez olarak belirlenmiştir ki bu tehlike çanları çalıyor, demektir. Bu gidişe dur demek için, 39. Dünya Besin Günü vesilesiyle farkındalık oluşturmak niyetindeyiz.”
“BAZI ŞEYLERİN DEĞERİ, YOKLUĞUNDA VEYAHUT KITLIĞINDA ORTAYA ÇIKIYOR”
Bakanlık olarak 2030’a kadar açlığa son verme gayelerinin bulunduğunu söyleyen Bakan Pakdemirli, “Bunun için de gerekli çalışmaları yapıyoruz. Sağlıklı beslenmenin de kıymetine dikkat çekeceğiz. Bu maksatla bakanlık olarak bütün planlarımızı, kriz idaresi yerine, risk idaresi aslına dayanarak hazırlıyoruz. Birtakım şeylerin değeri, yokluğunda veya kıtlığında ortaya çıkıyor, kesinlikle hepimiz bunun bilincindeyiz” dedi.
Tarım ve Orman Bakanlığı ile FAO Türkiye ortasında besin ve tarım paydaşlık 2. Devri çerçevesinde hazırlıkları tamamlanan 4 projenin de imzaları atıldı. Tepede, Altıparmak A.Ş, Çiftçi Ramazan Özdemir, Çiftçi Fatma Andaç ve AFAD’a sürdürülebilir besine ve açlıkla çabaya katkılarından ötürü Dünya Besin Mükafatı verildi.
