Bir çok insan Sırtta, belde, uzunluğunda yer etmiş olan kronik ağrılardan muzdariptir. Prof. Dr. Canan Karatay, kronikleşmiş olan ağrıların neden ağrı kesiciler ile güzelleşmediği konusunda değildi.
Vücutta dolaşan kronik ağrıların tam olarak tedavi edilemediğini lisana getiren Prof. Dr. Canan Karatay, “Ağrı gidericiler bunlara hiç yarar etmiyor. Biliyorsunuz dünyada firmaların ürettiği üç yüzden fazla ağrı giderici var. Bunlar kullanıldığı vakit süreksiz olarak acımızı dindirebilir lakin kökte yatan sebebi hiçbir vakit güzelleştirmez. Bu nedenle açıklamak istiyorum ki; bedenimizde iki türlü sirkülasyon vardır. Bir kırmızı kan dolanımı oburu beyaz kan dolanımı. Beyaz kan dolanımına, lenf sirkülasyonu diyoruz. Bu kıymetli. Zira hücreler ortasında meydana gelen toksinler, Hücrelerin çalışması sonucu ortaya çıkan meyyit modüller veya ağır metaller yahut toksinler. Bu beyaz kan deveranı sayesinde toplanıyor. Sonra kırmızı kan sirkülasyonuna aktarılıyor. Bu formda karaciğerde ve böbrekte bunlar atılıp, temizleniyor. Ancak o denli bir durum olduğu vakit, kronik olarak hormonal istikrarlar bozulduğu vakit, kronik olarak büyük gerilimler oluştuğu vakit, içsel ve dışsal gerilimler oluştuğu vakit burada bu beyaz kan sirkülasyonunda duraklamalar oluyor.” dedi.
Sinir Sisteminde Bozulma Kas Ağrılarına Sebep Oluyor
Vücudumuzda beyaz kan dolanımında duraksamalar yaşandığı vakit bütün sistemlerde bozuklukların meydana geldiğini belirten Prof. Dr. Canan Karatay, “Tabii hudut sistemlerinde de bozukluk meydana geldiği vakit, ki hudut networkü dediğimiz hudut ağımızda hudut hücreleri de bozuluyor. Hudut hücrelerinin ucundaki kaslara ihtar giden kısımlarda bozuk, tehlikeli, ağrı yapan proteinler üretiyor ve bunlar kas ağrılarına sebep oluyor. O halde bedendeki beyaz kan dolanımının tıkanıklığını önlemek mecburiyetindeyiz. Açmak mecburiyetindeyiz. Lakin bunu bir tesisatçı üzere çabucak açmamıza imkân yok. Vakit alır. İlaçlarla da hiçbir vakit olmaz, kendimizi çok düzgün beslememiz lazım. Karatay diyeti çok kıymetli. Doğal besinler çok kıymetli. Her vakit söylüyorum. İşte doğal besinlerin temel tesiri burada da ortaya çıkıyor. Hareket de çok değerli. Gerilim de çok kıymetli gerilim, içsel gerilim dediğimiz, bedenimizin içine soktuğumuz; toksinler, ağır metaller, trans yağlar, multimaletler, pakete girmiş her yiyecek pakete girmiş her içecek bedenimizde içsel gerilim yaparak bu bozukluklara uzun mühlet sonra şey ayırıyor. Taban hazırlıyor. Dışarı gerilim de doğal yaşıyoruz. Bedenimizde tesirini ne bilmediğimiz bir türlü dışarıdan etkenler oluyor. Krizlerimiz oluyor, sel felaketleri oluyor. Parasız kalıyoruz. Bunların hepsi fizikî gerilimler olarak bedenimizde hormonal istikrarları bozuyor.” diye konuştu.
Yaşanılan Gerilimler Bedende Ağrıya Dönüşüyor
Hormonal dengelerin bozulması ile insülin hormonunun da yükseldiğini lisana getiren Prof. Dr. Canan Karatay şunları söyledi, “Leptin hormonu da yükseliyor. Bunların direnci meydana geliyor. Tıpkı vakitte da gerilime bağlı adrenalin hormonu yükseliyor. Bu gerilimler; bedendeki hücrelerin olağan çalışmasını, hudut hücrelerinin olağan çalışmasını bozuyor ve de hudut hücrelerinin ağrı yapan proteinler üretmesine sebep oluyor. Leptin hormonu biliyorsunuz beyaz kan hücrelerinde, beyaz yağ hücrelerinde üretilmektedir. Yani kilolu olalım, olmayalım. Değerli değil. Kilolu olmayan bireylerde yahut olağan kilolu olan şahıslarda de tekrar leptin direnci, insülin direnci oluşuyor. Yani çok zayıf olmak. İskelet üzere dolaşmak, sağlıklı olmak değildir. Bunların hepsini doğal beslenerek, doğal yiyerek, içerek, pakete girmiş hiçbir şeyi yemeyerek rahatlıkla düzeltebiliriz.” (BSHA- Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
