Sosyolog ve Aile Danışmanı Gülşen Kazgın, geçmişten bugüne süregelmiş çember kurma geleneği hakkında bilgiler sundu.
İnsanlığın varoluşundan bu yana çember kurmak her vakit hayatın içinde olan bir olgu. Birçok sefer farkında olmadan bir çemberin kesimi olur, onun bütünleştirici ve paylaştırıcı gücünden yararlanırız. Çocukken “yağ satarım bal batarım” oynarken bir çemberin kesimi olduğunuzu hatırladığınız mı? Ya da yer sofralarında yuvarlak bir sini etrafında toplandığımızı… Halay çekerken, horon teperken, kurşun dökerken, kına gecesinde gelinin etrafında dönerken farkında olmadan daima bir çemberin halkası oluruz. Gökyüzüne baktığımız vakit gezegenler güneşin etrafında çember oluşturur. Galaksi, Samanyolu daima çember ya da daire biçimindedir. Pekala bunların hepsi bir tesadüften mi ibaret? Yoksa çember kurmanın bir tesiri ve gücü mü var?
Edgü Tin Ömür Merkezi’nin kurucusu Sosyolog ve Aile Danışmanı Gülşen Kazgın, kadim bir öğreti olan çember kurma geleneğini günümüze taşıyan isimlerden. Kendisi birebir vakitte bir çember kolaylaştırıcısı. Çember kolaylaştırıcısı; belirli maksatlar ve kurallar dahilinde insan çemberi oluşturmayı bilen uygulayıcılara deniyor. Yurt dışında ve ülkemizde çember kolaylaştırıcısı olma eğitimleri de mevcut.
Çember Kurmak Nedir? Nasıl Yapılır?Çember Kurmak Rahatlamanızı Sağlar
Çemberin bir tedavi formülü ya da terapi formu olmadığını kaydeden Gülşen Kazgın, “Çember kurmak, sözel kültürle günümüze aktarılan, atadan gelen klâsik bir sistem. Cetlerimiz çember kurmanın tesirini ve gücünü binlerce yıl evvel keşfetmişler. Biz bugün bu kadim bilgiden yararlanıyoruz. İnsanları inançlı bir alanda tutarak bu çemberde kendini rahatça iade edebilmesine katkı sunuyoruz. Çemberin bir düzgünleştirme savı yoktur lakin yeterli bir sağaltım yapar, rahatlamanızı sağlar. Zira çemberde hislerinizi, niyetlerinizi söz edersiniz, sese dökersiniz.” biçiminde konuştu.
Çemberde Birlik Bilinci
Anadolu’da çember kurma geleneğini daha çok şifacı bayanların yaptığını belirten Gülşen Kazgın, “Çember herkesin birbirine eşit olduğu bir bütünlüğü temsil eder. Çemberde yer alan herkes kalp lisanıyla konuşur, can kulağı ile dinler. Bir çemberin iştirakçileri orada hem kendisi için hem de öbürleri için bulunur. O yüzden burada birlik şuuru vardır. Kişi çembere kendi niyeti için katılır, ancak yanındaki başka şahıslara de katkı sağladığını çember sırasında fark eder. Orada sizinle birlikte çemberde bulunan kardeşleriniz, arkadaşlarınız, herkes o alanı takviyeler. Herkes kendisini bu inançlı alanda rahatça söz eder. Kimse oburunun söylediğine yorum yapmaz, birbirini yargılamaz. Birine bir şey öğretmek, ders vermek yoktur, paylaşım halidir. Bütünlük sağlanır.” söylemlerinde bulundu.
Çember Kurmak Nedir? Nasıl Yapılır?Kişiler çember etrafında hangi maksat etrafında toplanmışsa, çember ona hizmet ediyor. Güç alanı oluşan yerde kalben koyduğunuz niyet çalışmaya başlıyor. Şahsî niyetler doğrultusunda bütünlüğün hayrına olan ortak bir niyet ortaya konur. Bunun faydasının daima görüldüğünü belirten Kazgın, “Bizden önce atalarımız da görmüşler. Atalarımızın bugüne dek yarar gördüğü, fayda sağladığı şeyleri takip etmek, bunları güncelleyerek, bugüne uyarlamak, var olanı bugün nasıl kullanabiliriz ona bakmak gerekir.” lisana getirdi.
Çemberin gücünü her medeniyet kendine has prosedürlerle kullanmıştır. Evvelce kabilelerde beşerler sabah uyandıklarında çabucak bir çember oluştururlar, gece gördükleri hayalleri anlatırlarmış. Bilhassa çocukların gördüğü düşlere çok ehemmiyet verirlermiş. Köyün korunması ile ilgili kararları düşlerden gelen sembollerle yaşantılarına taraf verirlermiş. Akşamları da ateş başında çember kurup masallar anlatır, müzikler söylerlermiş. Dans ederlermiş. Bu formda birlik şuurunu, birlikte hareket etmeyi, kaynaşmayı sağlarlarmış. Onu canlı fiyatlarmış.
Çember Kurmak Nedir? Nasıl Yapılır?“Ortak Niyetimizi Ortaya Koyuyoruz.”
Gülşen Kazgın, “Biz de yolculuklarımızda, eğitimlerimizde, yaptığımız çalışmalarda nereye gidersek o çemberi oluşturup; birbirimizin elini tutup o çemberi canlı tutuyoruz. Bir yere gittiğimizde orada bulunduğumuz alanın enerjisinden faydalanmak için de o enerji trafosunu çemberi kuruyoruz. Ortak niyetimizi ortaya koyuyoruz.” diye konuştu.
Çemberde yer alan şahıslardan en çok duyduğu cümlelerin; ‘Sanki bu çember benim için kurulmuş’, ‘Sanki buradaki herkes benim için burada’ üzere olumlu telaffuzlar olduğuna değinen Kazgın, “Çemberde yer alanlar duyması gerekenleri diğerlerinden duyuyor. Birbirini hiç tanımayan insanlar bir diğerinin o dakika ihtiyacı olan bir cümleyi kuruyor. Buna her seferinde şahit oluyoruz.” vurguladı.
Çemberin bir modülü olan çemberi kuran şahsa çember kolaylaştırıcısı denildiğinden bahseden Kazgın, “Çemberi tutan, inançlı bir halde oluşmasını sağlayan, onun oluşması için gerekli her şeyi yerine getiren kişi. Bir çember kolaylaştırıcısının olması o çemberin sıhhatle kurulmasını ve ilerlemesini sağlar. Çemberin birtakım prensipleri vardır ve kolaylaştırıcı bunları bilir. Örneğin oburunun tabirine yorum yapılmaz. Yalnızca o alanı açık fiyat, dinler, orada bulunuruz. Bu bir tedavi biçimi değildir kimseyi düzgünleştirmeye çalışmayız. Bir terapi alanı değildir. Rahatlatıcıdır, çok faydası vardır. O yüzden ehil birinin çemberi kurması kıymetlidir.” açıklamasında bulundu. (BSHA-Bilim Ve Sağlık Haber Ajansı)
