Prof. Dr. Canan Karatay, D Vitamini hakkında kıymetli açıklamalarda bulundu.
D vitamini toksitesi diye bir şeyin hiçbir çalışmada görülmediğini açıklayan Prof. Dr. Canan Karatay, “D vitamini toksitesi diye bir şey görülmemiştir. Hiçbir çalışmada da gösterilmemiştir. Gün ışığından aldığımız üzere yiyecekler de çok değerli. Yiyecekler efendim. Hayvansal yağlar, iç organlarda da çok fazladır. Balıkta çok fazladır. Bunlar çok değerlidir. D vitamini tıpkı vakitte yağlarda da vardır. D vitamini yağda eriyen bir vitamindir. Yağsız yediğimiz vakit vitamini alsak bile hiçbir yararı yoktur. Onun için gerçekten sağlıklı tereyağı, köy tereyağı. Sağlıklı zeytinyağı ve omega3 kesinlikle almamız lazım. Gerçekten yağı bedenimize sokmamız lazım. Yalnız şunu da belirtmek istiyorum. Özellikle yağ fazla olan bireylerde D vitamini yağı da eridiği için gidiyor. Yağ hücresine oturuyor. Yağ hücresinde oturduğu sürece de kanda sirkülasyon olmadığı için katiyen yükselmiyor. Ne kadar alırsanız alın, kilolu şahıslarda yükselmiyor.” dedi
D Vitaminini Yükseltmek İçin İnsülin Direnci Kırılmalı
Kilolu bireylerde insülin direnci olduğunu lisana getiren Prof. Dr. Canan Karatay, “Leptin direnci olan bireylerdir. İnsülin direncini de kırmak için düşük glisemik indeksli yiyecekler tüketeceğiz. Düşük glisemik indeksli dediğimiz yiyecekler. Bir şey yediğimiz vakit ağzımıza koyduğumuz vakit pankreasımızdan insülin salgılatmayan yahut insülini az salgılatan yiyeceklere düşük indeksli yiyecekler diyoruz. Bunun başında proteinler geliyor. Sağlıklı doğal proteinler geliyor. Kırmızı et. Yağ sıfır glisemik indeksi, yumurta çok değerli. Yoğurt, tereyağı. Bütün bunlar sıfır. Alışılmış kompleks karbonhidratlardan da fasulye. Kuru fasulye çok değerli. Fındık, fıstık çok değerli. Ceviz çok kıymetli. Bütün bunların sahiden glisemik indeksi düşük olduğu için insülin direncini kırar. İnsülin direnci kırılınca da vitamin kıymeti yavaş yavaş yükselmeye başlar. Yani bu bir bütün görüyorsunuz ki insülin direnci, leptin direnci, D vitamini azlığı, büyüme hormonu azlığı. Bütün bunlar hepsi interaktif halde birbiriyle alakalı, ilgili. Başta insülin direncini kırmamız lazım. Insülin direncini kırmamız için de yürümek çok kıymetli dans etmek çok kıymetli ve düşük glisemik indeksli yiyecekler yiyerek tok olarak dolaşmak çok değerli.” diye konuştu.
D Vitaminini Yüksek Tutmak İçin Spor Yapılmalı
Spor yapmanın bedendeki d vitaminini yüksek tuttuğunu hatırlatan Prof. Dr. Canan Karatay şunları söyledi, “Yürümek çok kıymetli lakin meczup danalar üzere koşmak değil. Zira kilolu bireylerde yahut zayıf bireylerde, devamlı koştuğumuz vakit bilin ki ileri yaşlarda dizlerde ağrı gelişiyor. Devamlı koştuğumuz vakit yahut meczup danalar üzere koştuğumuz vakit ağrılar oluyor, diz ağrıları oluyor. Adale ağrıları oluyor. Yaptığımız her sporda mikro yırtılmalar meydana gelir adalelerde. Bu adaleler ağrı yapar. Bu adalelerin tekrar yapılanması için vitamine ve kolesterole gereksinim vardır. Bunlardan korkmayacağız. En başta hepsini içeren kolajen. Kelle paça işe fayda. Zira kelle paçada hem mineraller, hem kolajen, hem de doğal yağı vardır. Bedenin yapılanması için gereken her türlü faktör onda bulunmaktadır. Kolesterolün yükselecek diye korkmayın. Kolesterol olmadan beden toparlayamaz.” (BSHA- Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
