Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Kısmı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nazlı Sarıkaya ve takımı göğüs kanserine karşı aşılama çalışmalarında da yarar sağlayacak olan endemik bitki tipleri ile gerçekleştirilecek olan değerli bir proje için araştırmaya imza atıyor.
Meme Kanserine Egeli Akademisyenden Proje
Ege Üniversitesi(EÜ) Fen Fakültesi Kimya Kısmı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nazlı Sarıkahya’nın yürütücülüğünü yaptığı proje, Türkiye Sıhhat Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) “Stratejik Sağlık Teknolojilerine Yönelik Ar-Ge Proje Çağrısı” kapsamında desteklenmeye uygun bulundu. Doç. Dr. Sarıkahya ve ekibi “Endemik ‘Cephalaria’ Türlerinden İzole Edilen İmmunomodülatör Saponin Adjuvan Adaylarının Meme Kanseri Aşılarında Aşı Antijeni Her2/Neu Peptidi ile kullanım potansiyelinin araştırılması” projesinde göğüs kanserine yönelik araştırmalarda bulunacak.
Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Doç. Dr. Nazlı Sarıkahya ve takımını makamında ağırlayarak tebrik etti. Prof. Dr. Budak, “ Fen Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim üyemiz Doç. Dr. Nazlı Sarıkahya hocamız ve ekibinin meme kanserine yönelik geliştirdikleri proje TUSEB tarafından desteklenmeye hak kazandı. Hocamızı ve ekibini tebrik eder, çalışmalarında başarılar dilerim” dedi.
Adjuvan Kullanımı İle Aşı Geliştirilecek
Meme kanseri hadiselerinde “HER2” olumlu cinsinin aktif olduğunu buna yönelik araştırmalarda bulunduklarını tabir eden Doç. Dr. Sarıkahya, “ “Bilimsel bilgilere nazaran ülkemiz bayanlarında yüzde 43 üzere yüksek bir oranla birinci sırada yer alan göğüs kanser hadiselerinin yüzde 20-30’u HER2 müspet çeşittir. Günümüzde HER2 olumlu göğüs kanserine karşı klinikte HER2 spesifik monoklonal antikorlar uzun yıllardır faal tedavi metotları ortasında yer alıyor. Günümüzde biyoteknolojik tekniklerle üretilen bu antikorlar kadar etkin olarak bağışıklık sistemini indükleyecek HER2 peptidi içeren aşı formülasyonlarının geliştirilmesi kıymet arz ediyor. Son yıllarda güçlü hami cevap oluşturmada adjuvan kullanımına gereksinim duyan farklı orijine sahip aşılar ve antijenler birçok araştırmanın konusunu oluşturuyor. Adjuvan kullanımı sayesinde immünojenitesi az olan bir antijenin immünojenitesi artırılabilmekte, daha az antijenle immün cevap indüklenebilmekte ve aşının aktifliği uzatılabilmektedir. Son yıllarda adjuvanların kombinasyon halinde kullanılması üzerinde çalışılıyor. Bu sayede immün sistem üzerinde daha güçlü bir tesirin oluşturulması hedefleniliyor. Saponinler, bir triterpenik yahut steroidal yapı üzerinde şeker üniteleri taşıyan sekonder metabolitlerdir. İmmün sistem üzerindeki tesirlerinden ötürü sahip oldukları immünomodülatör tesirleri nedeniyle adjuvan potansiyeli göstermektedirler” diye konuştu.
Cephalaria Endemik Bitkisi İle Aşı Kombinasyonları Yapılacak
Proje hakkında ayrıntılı bilgi veren Doç. Dr. Sarıkahya, “Bu proje kapsamında, göğüs kanseri tedavisinde HER2/Neu onkoproteinpeptid antijeni ile Cephalaria bitkilerinden elde edilen potansiyel saponin adjuvanı içeren aşı kombinasyonlarının geliştirmesi amaçlanmaktadır. Bu emelle, ülkemiz endemik Cephalaria spp. tiplerinden elde edilen adjuvan potansiyeline sahip saponin molekülleri ile tesirli aşı kombinasyonunun tümör boyutunu küçültmesi, büsbütün ortadan kaldırması yahut oluşumunu engellemesini sağlayacak bir formülün geliştirilmesi projenin en kayda kıymet sonucu olacaktır. Bu çalışma ile HER2/Neu peptidi, Cephalaria spp. saponin adjuvanı kombinasyonunun birinci sefer denenmesi ve alınacak olumlu sonuçlar, göğüs kanserine karşı oluşturulan bu kombinasyonun ileride farklı antijenlerle kullanımını da yaygınlaştıracak, sıhhat kesimindeki ve adjuvan olarak üretiminin ticari boyutta üretim kıymetini de artıracak. Ayrıyeten ticarileşme basamağında elde edilecek kombinasyon bilgileri yerli firmalara sunularak ülkemizdeki imkanlarla üretilmesine potansiyel oluşturacak tarafta kıymetli bir adımın atılması sağlanacak” dedi
Yürütücülüğünü Doç. Dr. Nazlı Sarıkahya’nın yaptığı projede; EÜ Biyomühendislik Kısmından Prof. Dr. Ayşe Nalbantsoy, Eczacılık Fakültesinden Prof. Dr. Emel Hikaye Çetin Uyanıkgil, Nükleer Bilimler Enstitüsünden Prof. Dr. Fatma Yurt Onaran, Tıp Fakültesinden Prof. Dr. Osman Zekioğlu ve Öğr. Gör. Gürdeniz Serin, Akdeniz Üniversitesi Botanik Kısmından Prof. Dr. Ramazan Süleyman Göktürk, Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji Kısmından Prof. Dr. Nesrin Özören ve Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesinden Uzm. Bio. Burçin Çıngay yer alıyor. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
