Sacide Ulubilir‘in kanal darlığı tespit edilen belindeki ağrılar tetik nokta enjeksiyonu, kireçlenme nedeniyle dizlerinde görülen ağrılar ise ozon tedavisiyle kısa müddette giderildi. 8 yıldır süren ve deva bulunamayan ağrıları nedeniyle yürüyemez hale gelen Ulubilir, artık rahatça hareket edebildiğini ve yürüyebildiğini söyledi.
Algoloji Uzmanı Prof. Dr. Hacı Ahmet Alıcı, algolojinin; değerli bir bilim kolu olduğunu ve “ağrı bilim dalı” manasına geldiğini söyledi.
Algolojinin, nedeni bilinmeyen ağrılar ve kanser ağrıları başta olmak üzere bedendeki tüm ağrılarla ilgilendiğini söz eden Alıcı, bilhassa başka bilim kısımlarının baş edemediği yahut ameliyat olmak istemeyen hastaların ağrılarının bu bilim dalıyla tedavi edildiğini anlattı.
Alıcı, algolojinin en çok kanser ağrılarıyla ilgilendiğini ve kendileri dışında bu ağrı çeşidini tedavi eden bilim kısmı bulunmadığını kaydederek, baş, boyun, omuz, kol, gövde, bel, diz ve kalça ağrı şikayetlerinin de kendilerine sık geldiğini söyledi.
Her yıl algoloji ordusuna yeni tabipler katıldığını aktaran Algoloji Uzmanı, halihazırda Türkiye genelinde algoloji uzmanı sayısının 300 olduğunun varsayım edildiğini bildirdi.
Bel ağrısı olaylarıyla da sık sık karşılaştıklarını tabir eden Uzman, Sacide Ulubilir’in kendilerine geldiğinde bel ve diz ağrılarından şikayet ettiğini anlattı.
Ulubilir’in belinde kanal darlığı, dizlerinde kireçlenme olduğunu gördüklerini lisana getiren Alıcı, “66 yaşındaki teyzemiz birçok tabibe de gitmiş. Ortopediye gidiyor, fizik tedavi görüyor ancak ağrıları geçmiyor. Bu ortada halk ortasında kulunç dediğimiz miyofasyal tespit ettik. Halbuki bu ağrı, Türk toplumunun yüzde 1-2 oranında bulunuyor.” diye konuştu.
“YILLARCA SÜREN BEL AĞRILARININ YÜZDE 70’İ 3 SEANSTA GEÇTİ”
Prof. Dr. Alıcı, Sacide Ulubilir’deki üzere ağrılarda birinci olarak en kolay tedavi metotlarını uygulamanın güzel bir başlangıç olacağını tabir ederek kelamlarını şöyle sürdürdü:
“İlk evvel o kulunç dediğimiz bel ağrıları için tetik nokta enjeksiyonu yaptık. 3 seansta ağrılarının yüzde 70’i geçti. Rahat yürümeye ve ayakta durmaya başladı. Şu anda 4 ay geçti ve rastgele bir şikayeti yok. Bu minimal invaziv bir metottur. Burada yalnızca biz lokal anestezi uyguladık. Diz ağrıları için protez önerilmişti. Biz ise hem sağ hem de sol dizine ozon tedavisi uyguladık. Bu çeşit ağrılar için pop ve radyofrekans tedavi metotları de uygulanabilir ancak biz en kolayını uygulamak istedik.”
Alıcı, hastanın şu anda rahatlıkla yürüyebildiğini belirterek, “Kendisine diz içerisine ozon verdik. İğne ile muhakkak bir oranda tertipli bir halde vermeye devam ettik. Hastamızda 3 seansta bir dizinde ağrıları kayboldu. Genelde 3 ya da 5 seans yapıyoruz. Ozonun hiçbir yan tesiri yoktur.” dedi.
“ALGOLOJİDE BAŞARILI TEDAVİ ORANI YÜZDE 70’TEN AŞAĞI DEĞİL”
Prof. Alıcı, kaynağı bilinmeyen yahut başka ağrıların geçmesi için uygulanan tedavi usullerinin muvaffakiyet oranına değinerek, şunları kaydetti:
“Ağrı, hastaların yazgısı değildir. Bunu bilhassa kanser hastaları için söylüyorum. Vatandaşlarımız, mutlaka ağrı çekmesin, algologlara müracaat edebilirler. Ağrılar, ya ilaçla ya da minimal invaziv dediğimiz girişimsel prosedürlerle kesilebilir. Algolojiye başvuran hadiselerin yüzde 80-90’ına müdahale ediliyor. Algolojide muvaffakiyet oranı yüzde 70’lerden aşağı değil. Burada muvaffakiyet oranı yakalamak için ağrının kronikleşmemiş olması gerekiyor.”
Alıcı, her 10 şahıstan yaklaşık 8’inin hayatının bir döneminde mutlaka bel ağrısıyla karşılaştığını belirterek, “Toplumun şu an yüzde 30’unda bel ağrısı bulunuyor. Genelde bel ağrıları deyince fıtık akla gelir. Sonuç yoğunlukla fıtık ameliyatı üzere görünse de biz ameliyat olmadan ağrıları çözmeye çalışırız. Bazen fıtık olmadan bel ağrılarına rastlıyoruz. İşte bu, gerilim ve travma kaynaklı olabiliyor. Ameliyat son dermandır. Ancak hastada motor kaybı, idrar kaçırma, ayaklarını basamaz hale gelme durumlarında ameliyat olması gerekir. Bu üzere durumların dışında bize rahatlıkla başvurabilir.” biçiminde konuştu.
Diğer branşların tedavi edemediği bütün ağrılı hastalar yahut ameliyat endikasyonu olmayan hastaların kendilerine başvurabileceğini aktaran Alıcı, “Kliniğimizde ilaç tedavisi yanında her türlü enjeksiyon, hudut blokları, radyofrekans tedavi, epiduroskopi ve birçok girişimsel süreç yapılmaktadır.” dedi.
“AĞRILARIMDAN KURTULDUM”
Geçmeyen bel ve diz ağrıları sebebiyle yürüyemez hale gelen Sacide Ulubilir de ağrılar nedeniyle şifa aradığını lisana getirerek, “Yürüyemiyor, eğilip doğrulamıyor ve işlerimi halledemiyordum. Yaşım nedeniyle ameliyatı kabul etmedim. Burada uygulanan tedavilerle artık bel ağrım olmuyor. Eğiliyorum, doğruluyorum artık bir şikayetim yok. Diz ağrılarım nedeniyle tedavilerim sürüyor. 8 yıl boyunca çektiğim ağrılar 5 aylık tedaviyle güzelleşti. Eskiye nazaran rahat yürüyorum, hareket ediyorum. Bel ağrılarım kesildi. Artık hayat kalitem yükseldi ve çok memnunum. Diz ağrılarım da yüksek oranda azaldı. Onun tedavisi de bitmek üzere…”
