Sağlıkta şiddet konusunun ön plana çıktığı bugün hasta ve hasta yakınlarının şiddet hareketlerinin yanında hastanelerde çalışan sıhhat çalışanlarına yönelik bir başka şiddet çeşidi de ‘yönetici mobbingi’ olarak ortaya çıkıyor. Doktorlar ve daha çok da sıhhat işçilerinin maruz kaldığı şiddet sarmalında, alınması gereken tedbirler hakkında hemşireler tarafından kurulan birinci sendika olan HEP-SEN’in Genel Lideri Yunus Şimşek, BSHA’ya değerlendirmelerde bulundu. Şimşek, ayrıyeten Konya Kent Hastanesi’nde epilepsi krizi geçirerek entübe edilen ağır bakım hemşiresi konusu, kentte sıhhat alanında nepotizmin (akraba kayırma) ağır olduğu tenkitleri ve hastanelerdeki sendikal baskılar üzerine de açıklamalarda bulundu.
Sağlıkta Şiddet ve Yapılması Gerekenler!
Hemşireler ve Tüm Sıhhat Profesyonelleri Sendikası (HEP-SEN) Genel Lideri Yunus Şimşek, sıhhatte şiddet konusunda değerli açıklamalarda bulundu. Bilim Sıhhat Haber Ajansı’nın (BSHA) görüştüğü Şimşek, sıhhatte hasta ve hasta yakınlarının şiddetinin yanında yönetici mobbinginin daha fazla olduğuna dikkat çekerek, şiddete karşı uğraşta yapılması gerekenler hakkında açıklama yaptı. Sağlıkta şiddet olaylarının hem hasta, hasta yakını hem de yönetici kaynaklı olduğuna dikkat çeken Yunus Şimşek, “Yönetici kaynaklı ruhsal şiddetle gayretimiz devam ederken, hasta ve hasta yakınlarından kaynaklı şiddete karşı da fiziki tedbirlerin alınarak, X-Ray aygıtlarının hastanelerimizde çoğalması zaruridir. Her türlü şiddetin temelinde yatan en değerli üç şey; hastanelerde işçi yetersizliği, fiziki yetersizlikler ve liyakatsizlik olarak sıralayabiliriz” dedi.
Personel Yetersizliği, Liyakatsizlik ve Fiziki Yetersizlikler Şiddetin Temel Nedeni!
Sağlıkta şiddetin temeline inilmedikçe problemlerin çözülmediğini söyleyen Şimşek, hastanelerde işçi yetersizliğinden kaynaklı olarak sıhhat çalışanlarının sıkıntı kaideler altında çalışmasının sonucu olarak hasta ve hasta yakını şiddetinin meydana geldiğine dikkat çekti ve şunları söyledi: “Şiddetin en çok yaşandığı üniteler acil servislerdir. Acil servislerde, kâfi yetersiz çalışanın mevcut muhtaçlığı karşılayamaması ve artan iş gücüne bağlı olarak sıhhatte şiddet olayları ortaya çıkabiliyor. Bu şiddet yalnızca hasta ve hasta yakınlarından gelmiyor içeriden de şiddet kelam konusu. O da yönetici şiddeti olarak ortaya çıkıyor. Bu da liyakatsizliğe bağlı, işinin ehli olmayan yöneticilerden kaynaklanıyor. İçeriden şiddet dışarıdan şiddetten daha fazla. Bu da ruhsal şiddet olarak kendisini gösteriyor.”
Fiziki Tedbirler Artırılmalı!
Hastanelerin girişlerinde X-Ray aygıtlarının kıymetine işaret eden HEP-SEN Genel Lideri Şimşek, “Fiziki tedbirler alınmadığı, hastanelere girişlerde tedbirler alınmadığı sürece yaralamalı ve can kayıplarına kadar uzanan şiddet olayları olmaya devam edecektir. Kamuda bir hastanede Ankara’da X-Ray aygıtı olduğunu biliyoruz, onun dışında bu uygulama yaygın değil. Hastane içlerine yaralayıcı aletlerle, bıçak üzere, girilebiliyor. Bilhassa ağır bakımlar ameliyathane ve acil servisler fiziki tedbirin en çok alınması yerler. Hayat kaybı olan riskli üniteler. Fiziki tedbirlerin alınması güvenlik misyonlu sayısının arttırılması ve X-Ray aygıtları bu tip olayların önüne geçilmesinde tesirli olacaktır kanaatindeyiz. Bunun yanında bir de her vakit lisana getirdiğimiz likayat konusu var. Liyakatsız işinin ehli olmayan yöneticilerin varlığı da sıhhatte şiddetin son bulmamasında etkendir. Hiçbir şey şiddeti yasallaştırmaz ancak tedbirler önemli bir biçimde alınmalıdır. Hukukî olarak da cezaların artırılması caydırıcı olması gerekiyor. Sıhhatte şiddet yasasında düzenlemeler gerekiyor” dedi.
Konya Kent Hastanesi’nde Neler Oluyor?
Geçtiğimiz hafta Konya Kent Hastanesi’nde ağır bakımda misyonlu bir hemşirenin, 24 saatlik nöbetinde epilepsi krizi geçirmesi ile ilgili de açıklama yapan Şimşek, “Hastanelerde işçi yetersizliğinden bahsediyoruz. Burada yaşanan sorunun temelinde de aslında bu tesirlidir. Hemşire arkadaşımızın daha evvel de epilepsi nöbeti geçmişi olduğu bilgisini aldık. Bu manada bir nöbet geçmişi var. Bunun yanında kardiyolojik olarak da arkadaşımızın problemler yaşadığı, daha evvel hastanede görevliyken kalbinin durduğu ve hayata döndürüldüğü bilgileri var. Bu türlü sıhhat tablosu olan bir kişiyi ağır bakımda görevlendiremezsiniz. Ağır bakım servisleri iş yükü ve gerilimli üniteler olması nedeniyle en kritik ünitelerden biridir. Bu arkadaşın burada çalıştırılması ve rahatsızlanması sonrasında entübe edilmesi idare zafiyeti gösteriyor. Yaşanan durumun HEP-SEN olarak takipçisiyiz” dedi.
Çok Şikayet Alıyoruz!
Konya Kent Hastanesi ile ilgili olarak çok şikayet aldıklarının altını çizen Şimşek, “Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın memleketinde sıhhat alanından yaşanan problemlerde bihaber olmadığı kanaatindeyiz. Daha evvel bu hastanede şiddet olayları, bir hasta yakının otoparkta intihar etmesi, mobbing olayları ile ilgili çok sayıda olay yaşanmıştır. HEP-SEN hukuk servisimiz tarafından bu hastanede yaşanan olaylarla ilgili 20’den fazla dava açıldı. Her yerden şikayet geliyor. Ruhsal şiddetin çok ağır olduğu bir hastane ortamı kelam konusu. Bir idare zafiyeti kelam konusu. Hem hastane idaresi hem de vilayet sıhhat müdürlüğü manasında. Ve bu yaşanan tüm sıkıntılar konusunda hiçbir adım atılamıyor. Kirli bir tertip kurulmuş. Vilayet Sıhhat Müdürlüğü’nden başlayarak bir nepotizm kelam konusudur” diye konuştu.
Yeni Atanan Şahıslara İletiler Atılıyor İddiası!
Genel Lider Yunus Şimşek, Konya Kent Hastanesi ile ilgili argümanlarda bulundu: “Yeni atanan bireylere Memur-Sen Konfederasyonu’na bağlı malum sendika tarafından bildiriler yollandığı bilgilerini alıyoruz. Hastane idareleri ile birliktelik kurarak kurumların içerisine müdahale ediliyor. Yeni atananları whatsapp üzerinden sohbet kümelerinde topluyorlar. Bu şahıslara barınma ve çeşitli vaatler veriliyor. Bu formda üye devşiriliyor. Yeni atanan sıhhat çalışanlarının irtibat bilgilerine nasıl ulaşıyorlar? Bu teknikle gücü elde edince de hastanelerde hakimiyet elde ediyorlar. İçeriden dışarıdan şiddet, haksızlıklar ve adaletsizlikler zinciri kelam konusu. Biz HEP-SEN olarak gücümüz yettiğince bu kirli tertibin karşısında durmaya devam ediyoruz, edeceğiz.” (BSHA – Bilim ve Sıhhat Haber Ajansı)
