Sağlık ve toplumsal hizmet çalışanlarının kamu vazifelileri sendikası Yeni Sendika teşkilatları memur maaş artırımlarına reaksiyon gösterdi.
Yeni Sendika Hemşirelik Kurulu Lideri Suna Varol Cörüt yaptığı açıklamada hükümet tarafından açıklanan artırım oranlarının beklentileri muhakkak karşılamadığı üzere, Türkiye’de memuriyetin artık neredeyse bitirildiğini ve işin bu noktaya gelmesinin temel sorumlusu olarak da yetkili sendikaları adres gösterdi. CÖRÜT “Açıklanan maaş artırımları ömrün gerçeklerinden epeyce uzaktır. Yapılan artışın büyük kısmı taban aylığa yansımayan seyyanen artırımdan oluşmaktadır. Sıhhat çalışanlarımızın nöbet fiyatlarında, ek ödemelerinde ve teşvik ödemelerinde olağanda ortalama artışın yüzde 50 olması beklenirken bu oranlar göreceksiniz yüzde 30’lara bile ulaşmayacaktır. Daha berbatı de seyyanen artırımın taban aylığa yansıtılmadan verilmesi tüm memurlarımızın emekli aylıklarının ve tazminatlarında da çok önemli hak kayıplarına neden olacaktır. Yetkili memur sendikalarının işgüzarlığı ve beceriksizliği nedeniyle memuriyet ayağa düşmüştür. Memurun geleceği şahsen bu yetkili sendikaların marifetiyle karartılmıştır. Bakınız bir kıyas yapılması gerekirse sıhhat kesimindeki kamu çalışanlarının taban fiyata gelen artırım farkları da hesaba katıldığında Temmuz ayında elde edeceği aylık ortalama gelir 30 bin TL’ye yaklaşacaktır” dedi.
Sağlık ve toplumsal hizmet çalışanlarının kamu vazifelileri sendikası Yeni Sendika teşkilatları memur maaş artırımlarına reaksiyon gösterdi.Bu İşin Buraya Gelmesinde Tek Neden Yetkili Sendikadır
“Oysa aynı çatı altında görevli memur statüsündeki çoğu arkadaşımızın maaşı ise bu rakamın altında olacaktır” diyen Cörüt, “Hele hele iş emekli maaşlarına ve ikramiyelerine geldiğinde, keşke memur olarak emekli olmasaydım denilecek bir periyoda girmiş bulunuyoruz. Hükümet, verdiği artırımı; çalışanlar da yetkili sendikaları gözden geçirmelidir. Zira bu işin bu noktaya gelmesine neden olan yetkili memur sendikalarıdır. Bu işin bu noktaya gelmesini sağlayan yetkili memur sendikalarıdır. Bu sendikalar hükümete karşı gerekli duruşu gösterememiş, memurun kederini hükümete yanlışsız biçimde anlatamamış ve memurun hakkını asla koruyamamıştır. Birebir biçimde emekçilerin sendikaları o denli mi? Bakın, nasıl kıymetli kazanımlar elde ettiler. Sıhhat ve toplumsal hizmet çalışanlarımızı memuriyete ziyan veren bu yetkili başarısız ve etkisiz sendikalardan süratli bir halde istifaya davet ediyoruz” biçiminde konuştu.
Yüzde 2 Barajından 300 TL Kar Ettirenlerin Açtığı Ziyan 8-10 Bin Liradır
Hemşirelik Kurulu Lideri Suna Cörüt kamuoyunda “yüzde 2 barajı” diye bilinen düzenleme konusunda yetkili sendikanın gece gündüz demeden çalışarak Anayasaya karşıt formda bu uygulamayı hayata geçirtebildiğini lakin memur artırımları için birebir çabayı göstermediğini söyledi. Suna VAROL CÖRÜT “Kazanımlar yüzde 2 ile değil yüzde 100 ile olur. Sendikal özgürlüklerin memurlarımız tarafından kullanılmasının engellenmesi gayesiyle yüzde 2 barajını getirmek için güç harcayan yetkili sendika liderleri memur maaş artırımları için neden suskunlar çalışanlarımızın takdirine sunuyoruz. Yüzde 2 barajı getirilerek memurun hapsedildiği 200 TL bugün gördük ki 200 TL’den çok daha büyük kayıplara sebep olmuştur. Yüzde 2 barajı ile memurun cebine 1500 ila 2000 TL ortasında toplu mukavele primi alacağını söyleyen yetkili sendikalar bugün gördük ki çalışanları hem toplu kontrat primi manasında hem de maaş manasında önemli olarak kandırmışlardır.. Seyyanen artırımın taban aylığa yansımaması toplu kontrat priminin de söyledikleri üzere asla 1500 liraları, 2000 liraları falan bulmayacaktır. Tahminen üç ayda bir 1000 lirayı sıkıntı bulacak bu primle kamu görevlilerini aylık 300-350 liraya tamah ettirme nahoşluğuna çalışırken, tıpkı üyelerine aylık en az 8-10 bin lira ziyan verdiklerini, emekli kayıplarının bugünün kaidelerinde 200-300 bin liraların üzerinde olduğunu herkesin anlamasını istiyoruz. Hesap ortadadır. O çok güvendikleri toplu kontrat primlerinde de aykırı köşeye düşmüşlerdir” sözlerini kullandı.
Türkiye’de Memurun Statü Hukuku Bitmek Üzeredir
Memur artırımlarındaki hayal kırıklığı nedeniyle yetkili sendikaların büyük bir başarısızlığa imza attığını belirten Tekin “Artık mızrak çuvala sığmıyor. Yetkili sendika başkanları marifetiyle ne yazık ki memurlarımız büyük zarar görmüştür. Memuriyet artık ne yazık ki bu kötü sendikacılık nedeniyle saygınlığını büyük ölçüde kaybetmiştir. Memurlar için “statü hukukunu koruyacağız” yaklaşımıyla sendikacılık yaptığını sav eden yetkili konfederasyonun liderlerinin karizması derin bir çizik yemiştir. Birkaç yıla kalmaz memurlara sorsalar “işçi mi, memur mu olmak istersin?” diye herhalde “işçi olmak istiyoruz” karşılığı çoğunlukta olacaktır. Bu gidişle Türkiye’de işçi-memur ayrımı kalkmak üzeredir” dedi.
15 Günlük Farkın Verilmemesi 3 Bin 700 TL’lik Bir Kayba Neden
Hükümetin kelam verdiği oranda artırım teklifini meclise getirirken yetkili sendika liderlerinin bu oranlarla ilgili rastgele bir çalışma ve çalışanlar ismine bir açıklama yapma gereği duymadığını söyleyen YENİ SENDİKA Hemşirelik Komitesi Lideri Suna VAROL CÖRÜT “Bakınız en düşük devlet memuru maaşı 22 bin TL olacak denmişti. Fakat eşi çalışmayan ve iki çocuğu olan memurun maaşı 22 bin TL oldu. Eşi çalışan yahut bekâr olan bir memurun ayaküstü en az 1000 TL kaybı oldu. Bunun yanında yapılan artırımların 15 Temmuz 2023 tarihi prestijiyle geçerli olması nedeniyle her bir memur en az 3 bin 700 TL’lik bir kayıp yaşayacaktır. Bir kere daha hükümete davette bulunuyoruz. 15 günlük farkın da bir an evvel mecliste düzeltilmesi gerekir. Yeniden altını çiziyoruz ortadaki bu olumsuz sonuç memur emeklisi ile emekçi emeklisi ortasında büyük uçurum oluşturmuştur” formunda konuştu. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
