Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Türkiye Yöneticisi Giovanni di Cola, HEP-SEN Genel Lideri Yunus Şimşek ve beraberindeki heyet Cumartesi günü ILO Ankara Merkezi’nde bir ortaya geldi. Görüşmeye ait Hemşireler ve Tüm Sıhhat Profesyonelleri Sendikası (HEP-SEN) ve Genel Sağlık-İş Sendikası ortak açıklamada bulundu.
“Sendikal Baraj Uygulaması Anayasaya Aykırıdır”
Görüşmede, ILO Türkiye Yöneticisi Giovanni di Cola ve takımına, sendikal baraj uygulaması ile kıymetlendirme yapıldı. Sunumda şu değerlendirmeler yer aldı: “Emek çabası sürdüren her sendikanın, konfederasyonun, bu işi bilen her milletvekilinin, her işçinin ve dahası Danıştay’ın net olarak ortaya koyduğu biçimde, mesnetsizdir. Anayasaya terstir. Burada oynanan oyun, kamu sendikal örgütlenmesi önüne gerilmeye çalışılan bir settir ve yoksullukla karşı karşıya bırakılan kamu işçilerine bir zulümdür. Örgütlenmeme özgürlüğünü kullanan, istese de mevzuat gereği sendika üyesi olamayan kamu görevlilerine yapılan bir aymazlıktır. Bu sistem. denetimli sendikacılığın karar sürdüğü, onlardan olmayanın cezalandırıldığı bir aymazlıktır. Devletimizin teminatı anayasamıza, yeniden devletimizin kelam vererek altına imza attığı milletlerarası kontratlara açıkça karşıt olan bu uygulamanın yürürlüğe girmemesi için birçok sendika meclis kapılarını aşındırmış gece saatlerinde küme görüşmelerinde saatlerce direnmiş, aksiyonlar yapmış, özcesi elinden ne geliyorsa uygulamıştır.”
ILO’nun Sessizliği Soruldu!
Görüşmenin akabinde yapılan açıklamada kamuoyunu bilgilendirmek ismine şu cümlelere yer verildi: “2021 yılında Danıştay tarafından Anayasamıza karşıtlık teşkil ettiği için yürütmesi durdurulan bu uygulama, yine torba yasa ile gündeme taşınınca ILO ile tekrar görüşmeler başlatılmıştır. Bugüne kadar ILO ile 2 görüşme gerçekleştirilmiştir. Lakin iletilen rapor ve dilekçelere yapılan görüşmelere rağmen, ILO tarafından bahis hakkında geri bildirim alınamadığından yapılan öteki teşebbüslerimiz de sonuçsuz kaldığından ve şu anda Anayasa Mahkemesi’nin bu mevzuyu gündemine almamada diretmesinden ötürü. ILO’nun sessizligi, emek gayreti sürdüren sendikaların hassasiyetini yıpratmıştır. Ulusal ve milletlerarası platformlarda hususa dikkat çekmemiz üzerine, ILO Türkiye Ofisi, husus üzerine görüşmek üzere diyalog davetinde bulunmuştur. Ofisin, bir resmi tatil gününde kapan bizlere açması ve ‘Burası sizin eviniz’ söylemi diyalog davetlerinde samimi olduklarını ortaya koymuştur. Yapılan diplomatik görüşmede, ILO’nun sessizliği sorulmuş: Bu uygulama nedeniyle yalnızca sıhhat ve toplumsal hizmetler iş kolunda bile 100 bin sıhhat işçisinin maddi ziyana uğrayacağı, 200’den fazla kamu çalışanı sendikasının kapanma riski ile karşı karşıya kalacağı ve Anayasa Mahkemesinin, daha evvel anayasaya muhalif bulunan bu düzenlemeyi hala gündemine almamasından doğan tasamız lisana getirilmiş; var olan “Karşıt ses bırakmama” yaklaşımının kamu sendikacılığını bitireceğine yönelik fikrimiz sesli biçimde lisana getirilmiştir.”
ILO Türkiye’den Tarafların Görüşmelerine Konut Sahipliği Sözü
Açıklamada, ILO Genel Merkezi’nde ilgili yöneticilerle görüşme talebi, Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanlığı, konfederasyonlar ve sendikaların yer alacağı, antidemokratik bulunan tüm uygulamaların ILO Türkiye konut sahipliğinde mevzunun tüm taraflarınca görüşüleceğine ait toplantı talebinin iletildiği, resmi müracaat yapılması halinde olumlu karşılanacağı belirtildi. ILO Türkiye Ofisi’nin talebi üzerine daha evvel genel merkezlerine gönderilen dilekçe ve dokümanların tekrar bir rapor edilerek sunulacağı belirtilirken, müracaatların sonuçlarının takip edileceği ve kamuoyuyla paylaşılacağı vurgulandı. (BSHA-Bilim Ve Sağlık Haber Ajansı)