Memur artırımını protesto etmek maksadıyla sıhhat çalışanları yurt genelinde 1 günlük iş bırakma hareketi gerçekleştirerek basın açıklamalarında bulundu. Genel Sıhhat ve Toplumsal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Genel Sağlık-İş) ile Hemşireler ve Tüm Sıhhat Profesyonelleri Sendikası (HEP-SEN) ülke genelinde 1 günlük iş bırakma hareketi gerçekleştirdi. Sıhhat çalışanları İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere tüm vilayetlerde iş bırakarak memur maaş artırımını protesto etti.
Yoksulluk Sonu Altında Yaşamayı Kabul Etmiyoruz!
Genel Sağlık-İş ve HEP-SEN memurun açlık sonu altında maaş almasının kabul edilemeyeceğini, taleplerinin yoksulluk hududu üzerinde 35 bin TL net temel maaş olduğunu haykırdı. Sendikalar talepleri karşılanana kadar alanlarda olacaklarını tabir ederek, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, vazgeçmiyoruz. Devletin Memur devletin itibarıdır. Devletin memuru yoksul olamaz ve yoksulluk sınırı altında yaşamayı kabul etmiyoruz” sloganları attılar.
HEP-SEN: Vakit Susma Vakti Değildir, Savaşacağız!
HEP-SEN İzmir Şube Lideri Kemal Yılmaz basın açıklamasında, “Sahanın hareketi, hepimizin sendikası HEP-SEN olarak, bu danışıklı dövüş tiyatrosuna karşı, kamu işçisinin, eğitimin, nitelikli işin değersizleştirildiği sisteme karşı tekrar sahalardayız. Bu danışıklı dövüş tiyatrosuna karşı, kamu işçisinin, eğitimin, nitelikli işin değersizleştirildiği sisteme karşı tekrar sahalardayız. Komik yüzde 17,55 artırım oranını mı? Emekliliğe yansımayacak, yürürlük tarihinin 15 Temmuz olması nedeniyle 3 bin 750 TL kayıp yaşatacak, taban ve sabit ek ödemeye yansımayacak 8 bin TL seyyanen artırımı mı? Personel aylık 10 bin TL geriye dönük ödeme alırken, memurun yanlızca bin 400TL alacak olmasını mı? Artırım ve oranlar konusunda tıpkı tiyatroların her sene tekrar edişini mi? Tehditle, baskıyla üye yapıp, ayda üç kuruşa sizi tutmaya çalışan, o kadar üyeye karşın net bir biçimde talep ettikleri maaşı dahi söyleyemeyen sistem sendikalarını mı? Bu oluşumlara ve tıpkı zihniyetin yapıtları besleme yeni oluşumlara kananları mı?” diyerek başladı. Yılmaz, “Haykıracağımız her şeyi zaten biliyorsunuz! En düşük devlet memuru maaşının 35 bin TL üzerinde olmasını, eğitim ve yapılan işin niteliğine göre adil bir skalanın belirlenmesini, 6 aylık “sözde” enflasyon farkı uygulamasına son verilerek, aylık bazda güncelleme yapılmasını, tüm sıhhat profesyonelleri için emekliliğe yansıyacak tek kalemde maaş isteğimizi ve daha birçok özlük hakkı talebimizi tekraren, ayrıntılı formda her platformda yayınladık, lisana getirdik. Artık konuşma vaktimiz bitti, biz savaşacağız, siz de dayanak vereceksiniz! Tesirli sendikacılık isteyip, bunu meydanlarda hakkıyla yapanlara dayanak olmayacaksanız, biz gücümüzü sizden değil de nereden alacağız? Eleştirdiğiniz yancı sendikacılıktan mı? Bir yere varmayan, varamayacak olan kooperatifçi sendikacılıktan mı? Besleme sendikacılıktan mı?” dedi.
Zaman susma vakti, tarafsızlık vakti değil diyerek seslenen Yılmaz şunları söyledi: “Zaman memurun yoksulluğa itildiği ve değersizleştirildiği köhne zihniyete, etkisiz sendikacılığa son verme zamanıdır.Tüm kamu emekçilerini, kendilerini bu maaşlara ve haklara layık gören sendikalardan, onların küçük yavrularından istifa etmeye davet ediyoruz. Müsaade edin; kara tablonun faturasını hepimize kesen torpilcileri, rantçıları, emeğimize ihanet edenlerin tamamını temizleyelim, emeğinizin hakkı için, bizi bu yolda yalnızlığa terk etmeyin!”
Genel Sağlık-İş: Alanlarda Olmaya Devam Edeceğiz!
Genel Sağlık-İş İzmir Şube Sekreteri Ali Kemal Akgül, “Bugün yeniden kelamın bittiği yerde, meydanlarda, eylemdeyiz. Bin 150 odalı sarayı devletin prestiji olarak görenlere, halkı aç yatarken yandaşlarına halkın kaynaklarını akıtan kifayetsiz muhterislere, kendilerini bu ülkenin sahibi sanarak, 21 yılda yerleştirdikleri sadaka kültürünü olağanmış üzere sunanlara, bu meydanlardan bir sefer daha sesleniyoruz. Devletin prestiji, halkın refah düzeyi ile kamu çalışanlarının emeğine verilen bedel ile ölçülür. Şayet hakikaten devletin prestijini düşünüyorsanız, memurları yoksulluğa mahkum edemezsiniz” diyerek konuşmasına başladı.
Genel Sıhhat İş Olarak Yasal Alanda Çaba Etmeye Devam Edeceğiz
Akgül şöyle devam etti: “Sendikamız Genel Sağlık-İş çatısı altında örgütlenen binlerce sıhhat işçisiyle birlikte haksızlıklar karşısında alanlarda olmaya devam edeceğiz, haklı sesimizi tüm yurttaşlara duyurmak için haykırmaya, hareketler yapmaya, kamu işçisinin yanında olması gereken bir sendikanın ne yapması gerekiyorsa, onu yapmaya devam edeceğiz. Hakkımızı alıncaya kadar meydanlarda olacağız. Rüzgârın karşıdan estiği vakitlerde burada olduğumuz üzere, hesap döndüğü vakit da tam burada olacağız. Bugün tüm bunları söylemek, sıhhat işçilerinin haklı taleplerini lisana getirmek gayesiyle acil sıhhat hizmetlerini aksatmayacak halde tüm Türkiye genelinde bir gün mühletle iş bıraktık. Genel Sıhhat İş olarak, sıhhat işçilerinin insan onuruna yaraşır hayat ve çalışma şartlarına kavuşmaları için her vakit her legal alanda uğraş etmeye devam edeceğiz” (BSHA-Bilim Ve Sağlık Haber Ajansı)
