Sık karşılaşılan ortopedik sıkıntılardan olan kalça ağrısı 18-60 yaş ortası genç ve erişkin nüfusun hayat kalitesini etkileyen kıymetli bir sorun. Avrupa’da yıllık kalça ağrısı sebebiyle hastaneye başvuranların oranının ülke nüfuslarına nazaran yüzde 1-2 civarında olduğunu söyleyen Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı Doç. Dr. Budak Akman, “80 milyonluk Türkiye’yi düşünürsek yaklaşık 800 bin kişiyi etkilediğini söylemek mümkün” diye konuştu.
Yaşa nazaran farklı nedenlerle ortaya çıkabilen bu sorunun bilhassa pandemi ve sonrasında bilinçsizce yapılan spora bağlı artışa neden olduğunu söyleyen Doç. Dr. Akman, kalça bölgesindeki ağrıların kaynaklandığı problemler ve tedavisine yönelik bilgi verdi.
Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı Doç. Dr. Budak Akman“Kalça Ağrısı Farklı Nedenlerden Kaynaklanabilir”
Hem gençlerde hem de yaşlılarda kalça ve kalça etrafı ağrılarının nedenlerinin bulunmasının güç olabileceğini belirten Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı Doç. Dr. Budak Akman, âlâ ve kapsamlı bir uzman muayenesinin koşul olduğunu tabir etti.
Doç. Dr. Akman, “Bu ağrılar kalça ekleminden, kemiklerden, kalçanın çevresindeki kas ve tendonlardan kaynaklanabilir. Aynı zamanda yansıyan ağrılar olabilir. Kalça eklemini direkt ilgilendirmeyen ama bel bölgesinden yansıyan bir ağrı da kalçaya vurabilir. Bununla birlikte idrar yolları, kadınlarda jinekolojik problemler de kalça çevresinde ağrı yaratabilir. Bu nedenle ağrıyı değerlendirmek için öncelikle travmatik mi yoksa travmadan bağımsız bir ağrı mı, buna bakmak gerekir.” dedi
“20-60 Yaş Arasında Daha Çok Spor ve Aktiviteyle İlgili Kalça Ağrıları Ön Planda”
Gençlerde, çocuklarda ve yaşlılarda görülen kalça ağrılarının farklılık gösterebileceğini söyleyen Doç. Dr. Akman, “Genç popülasyonda yapılan birçok çalışmada kalça ağrısı ile başvuran hastalarda birinci sırada Femoraasetabuler impingement dediğimiz kalça sıkışma hastalığı ve kas-tendon zorlanmaları gözleniyor. 60 yaş üzeri şahıslarda ise kalça ağrısının sebeplerine baktığımızda gençlerden farklı olarak osteoartrit yani kireçlenme birinci sırada yer alıyor. Tabi ki kas-tendon ağrıları, yansıyan ağrılar da görülebilmektedir. Artroz dünya genelinde sakatlık bırakan hastalıklar ortasında dördüncü sırada yer alan kıymetli bir meseledir. Dünyada yıllık 240 milyon kişinin, Amerika Birleşik Devletlerinde 32 milyon kişinin muzdarip olduğu bildirilmektedir.” diye konuştu.
Kalça Ağrısı Hareketle Artıyorsa Sorun Ortopedik Kaynaklı Olabilir
Kalçanın ön bölgesinde yer alan ve hareketle birlikte artış gösteren kalça ağrısının sorunun ortopedik nedenlerden kaynaklandığının göstergesi olduğunu söyleyen Doç. Dr. Akman, “Ancak ortopedik sorunlarda da sorun ilerlediyse istirahat sırasında da ağrı devam edebilir” dedi.
“Kalça Ağrısında Kalçanın Arka Tarafındaki Ağrılar Daha Çok Bel Kaynaklıdır”
Kalça ekleminden kaynaklanan meselelerde kalçanın ön kısmında ağrı yapabileceğini söyleyen Ortopedi Uzmanı Doç. Dr. Budak Akman şunları söyledi, “Bu durumda kalçanın yanı ve ardında ağrı yapmasını beklemeyiz. Hasta geldiği vakit kalçanın art tarafını da kalça bölgesi olarak isimlendirebiliyor. Fakat kalçanın art tarafındaki ağrılar daha çok bel kaynaklıdır. Bizim kalça hastasında beklediğimiz şikâyet aslında şudur; C bulgusu (C sign) denen bir şey vardır. Hasta eliyle C halini yapıp ön ve yana yanlışsız bir yer gösterir. Hasta ağrısını C işaretinin içerisinde kalan bir bölgede hissediyorsa büyük olasılıkla kalçadan kaynaklanır. Daha çok yan art yahut büsbütün art bölgedeyse aslında kalça patolojisinden biraz uzaklaşırız. Daha farklı hastalıklar düşünmemiz gerekir. Yansıyan ağrıdan ötürü bel meseleleri, bel fıtıkları, romatizmaya bağlı patolojilerde kalça etrafında ağrı yaratabilir”
“Kalça Ağrıları Bazı Kötü Huylu Hastalıkların Belirtisi Olabilir”
Kalça ve kalça etrafındaki ağrıların çok az olmakla birlikte kimi makus huylu hastalıkların da belirtisi olabileceğine dikkat çeken Doç. Dr. Akman, “Hastalığın tanısında fizik muayene bu nedenle çok değerli. İlk değerlendirme sonrasında tanıyı büyük oranda yaklaşıyoruz. Ancak kesin tanı için ek tanı yöntemlerini mutlaka istiyoruz. Özellikle gençlerde röntgen ile birlikte mutlaka MR gerekir.” diye konuştu.
“Kalça Ağrılarında Günümüzde Kalça Artoskopisini Çok Sık Kullanıyoruz”
Hastalığın tedavi süreçlerinden bahseden Doç. Dr. Akman, “Gençlerde kalça sıkışma hastalığı, kıkırdak sıkıntıları ve labrum yırtıkları ile karşılaşırsak cerrahi tedaviler ile başarılı sonuçlar alıyoruz. Burada da açık minimal invaziv bir metot olan kalça artroskopisini günümüzde çok sık kullanıyoruz. Artık dünyada da altın standart haline geldi. Kalça artroskopisi her yaşta yapılabilir fakat tabi ki kalça ekleminde bozukluk ilerlediği osteoartrit geliştiği vakit çok fazla da işe yaramıyor. Daha çok genç hastalarda ve bu olayların birinci evresinde başvurduğumuz bir yol olduğunu söyleyebilirim. Gençler ve atletler, kalça yaralanmaları- labrum yırtıkları ve kalça sıkışması ameliyatlarından sonra spora dönebilirler. Aşikâr bir düzgünleşme periyodundan sonra aktivitelerine kaldıkları yerden devam edebilirler. “ dedi.
“Kalça Ağrılarında Tedaviyle Hayat Kalitesini Yükseltebiliyoruz”
Tedavi edilmediği taktirde hastaların bir mühlet sonra kalça kireçlenmesiyle karşımıza gelmesi kaçınılmaz olacaktır” diyen Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı Doç. Dr. Budak Akman şunları söyledi, “Öncelikle toplumsal medya üzerinden görülen hareketlerle bilinçsizce spor yapılmamalı. Bununla birlikte sporla birlikte ya da hareketlerin suratını artırdıkları vakit ağrı varsa ‘bir daha spora gideyim, ağrılarım geçer’ diye düşünüp üstüne gidilmemeli. Zira bu durumda ağrıların kronikleşmesine ve kolay bir tedaviyle geçebilecekken daha kompleks hale gelebilir. O yüzden sporla ilgili bir yaralanma, zorlanma bilhassa o bölgede şişlik, morarma üzere bir bulgu oluşursa çabucak ortopedi uzmanına başvurmalarında fayda var. İleri yaştaki kalça kireçlenmesi olan hastalarımız da yaşadıkları kalça ağrıları ile devam etmek zorunda değiller. Günümüzdeki tedavi formlarıyla hayat kalitelerini yükseltebiliyoruz. Ağrılarını azaltıp konforlu bir formda hayatlarına devam edebileceklerini unutmamalılar” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
