Bilim Sıhhat Haber Ajansı’nın (BSHA) ‘Sendikalar Anlatıyor!’ başlıklı haber dizisinde birinci konuğumuz HEP-SEN İç Anadolu Bölge Lideri ve Ankara Vilayet Temsilcisi Çağdaş Fazilet oldu. Erdem’le Ankara’nın Emek semtinde 24 saatlik nöbeti sonrasında buluştuk. Başşehir Ankara başta olmak üzere, Konya, Eskişehir, Aksaray, Kayseri üzere İç Anadolu vilayetlerinde hastanelerin ve sıhhat çalışanlarının çalışma şartları hakkında bilgi veren Hemşire Fazilet, İç Anadolu’da bilhassa başkentte, bürokratik havanın çok daha derinden hissedildiğini, öteki bölgelere nazaran İç Anadolu’nun kendine has olan o bıçkın havasının günlük hayattan, iş hayatına kadar her alana yansıdığına değindi.
Ankara, Eskişehir, Konya, Aksaray, Kayseri ve bölgenin tüm kentlerinde örgütlenme çalışmalarını yürüten Hemşireler ve Tüm Sıhhat Profesyonelleri Derneği (HEP-SEN) İç Anadolu Bölgesi Lideri Hemşire Çağdaş Fazilet ve BSHA buluşmasında hemşirelerin ve sıhhat çalışanlarının çalışma şartları başta olmak üzere sıhhatte şiddet, liyakat, kent hastaneleri ve daha çok sayıda hususta bilgi verdi.
İstanbul’daki Sıhhat Krizi Ankara’ya da Sıçradı!
Ankara’da, 6 Şubat Depremleri’nin akabinde kent merkezindeki kimi hastaneler hakkında sarsıntıya dayanıksız olduğu gerekçesiyle kapatılma, yıkım kararları alındı. Metropol kent İstanbul’da da misal bir durum kelam konusuydu ki Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin sarsıntıya dayanıksız binalarında olan ünitelerinin kapatılmasıyla, Yeşilköy’deki Murat Dilmener Hastanesi’ne taşınma süreçlerinde aksiyonlar gerçekleştirildi. Ankara’da da misal bir süreç yaşanıyor, zelzele açısından dördüncü derece olmasına rağmen…
Erdem mevzuyla ilgili şu bilgileri verdi: “Ankara, ağır tempolu bürokrasinin çok tesirli olduğu bir kent. Son vakitlerde iki tane büyük entegre kent hastanesi açıldı. Bilkent Şehir Hastanesi ve Etlik Kent Hastaneleri hizmete açıldı. Her ikisi de devasa büyüklükte hastaneler. İşçi istihdamı konusuna kâfi değiller. Ankara’daki hastaneler taşınıyor ancak taşınmıyor da. Yarısını taşıyorlar, yarısını bırakıyorlar. Büyük bir belirsizlik var. Atanan işçiler için büyük bir muamma kelam konusu. Dışkapı’ya atanan bir sıhhat çalışanı sanki hakkımda bir görevlendirme olur da örneğin Etlik Kent Hastanesi’ne gönderilir miyim tedirginliği yaşıyor. Nereden konut tutacaklarını bilemiyorlar. 2 yıl evvel ben atandığımda 85 kişi atandık, 55 kişi Bilkent Şehir Hastanesi’nde görevlendirildi. Bu çok büyük bir mağduriyet. Şu an birebir durum Etlik Kent Hastanesi için oluyor. Son atamalarda ekseriyetle Etlik Kent Hastanesi’nde gerçekleştirildi. Sami Ulus’un ek binası vardı orayı devlet hastanesi yaptılar, içindeki arkadaşları Sami Ulus’a gönderdiler Sami Ulus’tan aldılar tekrar Etlik Kent Hastanesi’ne gönderdiler. Bir ay içinde dört sefer misyon yeri değişen arkadaşlarımız var. İstanbul’daki sıhhat krizi Ankara’da da var!”
Atamalar, Kent Hastaneleri ve Görevlendirmeler Yumağı!
Yeni atanan hemşirelerin misyon yerlerindeki değişiklikler nedeniyle barınma ve ulaşım konusunda bir karışıklık yaşandığını söyleyen Fazilet, “HEP-SEN olarak üyemiz olsun olmasın tüm meslektaşlarımızın sıkıntılarıyla yakından ilgileniyoruz. Yeni atamalar yapıldığında, atananlar atandıkları hastanelerde değil işçi eksiği yaşanan hastanelerde görevlendiriliyorlar. Örneğin; bir hemşire kent merkezinde bir hastaneye atanmış konutunu tutuyor, yerleşiyor, sonra bir görevlendirme geliyor haydi Etlik Kent Hastanesi’ne. Bu arkadaş mesken tuttu, yerleşti ama… Bunlar hiç hesaba katılmıyor. HEP-SEN olarak teklifimiz görevlendirmelerin yapılmasından fazla görevlendirme yapılıyorsa, sıhhat çalışanlarına o hastanelere ulaşımda kolaylıklar sağlanmasıdır, örneğin servis konmalıdır. Bu formda mağduriyetler giderilebilir. Kontratlı işçinin de görevlendirilmesi yönetmeliğe karşıttır lakin pandemi nedeniyle bu da yapıldı. Geri döndürebildiklerimiz oldu döndüremediklerimiz de oldu” diye konuştu.
Liyakatsız Yönetici Sıhhat Çalışanını Düşünmez!
Dışkapı, Sami Ulus, Onkoloji hastaneleri taşınacak mı taşınmayacak mı?, yıkılacak mı yıkılmayacak mı? sorularının muallakta kaldığını söyleyen Çağdaş Fazilet, “Tüm bu yaşanan problemlerin hepsi liyakatsiz yöneticilerin olmasından kaynaklı meselelerdir. Etlik Kent Hastanesi açılmadan evvel Ankara Büyükşehir Belediyesi ile görüşme yaptık ring çizgisi talep ettik. Büyükşehir Belediyesi Ego Genel Müdürlüğü Ve Sıhhat Daire Başkanlığı ile görüştük. Birçok noktalara sefer koydular lakin tabi ki yetersiz kaldı. Biz sağlıkçılara büyük hastanelerin servis sağlaması gerektiğini düşünüyoruz, ayrıyeten lojman da sağlanması gerekiyor. Kent hastanelerinin etrafına binalar yapılıyor lakin sıhhat turizmi manasında kullanılıyor” dedi.
Etlik Kent Hastanesi’nde Asistan, Uzman Tabip Dinlenme Odası Var ancak Hemşire Dinlenme Odası Yok!
HEP-SEN olarak hemşirelik mesleğinde liyakat, maddi sıkıntılar, sıhhatte şiddet, çalıştığımız hastanelerin alanlarının yetersiz olması üzere pek çok problemle çaba ettiklerini belirten İç Anadolu Bölge Lideri Fazilet, “Hemşireler açısından kent hastaneleri çok konforsuz. Bir örnek verecek olursam, Etlik Kent Hastanesi’nde örneğin asistan hekim odası var, uzman hekim odası var lakin hemşirelere özel dinleme odası yok. İşçi dinlenme odası var. Birinin 10 tane odası varken, birinin bir tane var ve orayı herkes kullanılıyor. Hemşireler sıhhat sisteminin omurgasıdır. Bu asla unutulmamalı ve pahaları bilinmelidir” formunda konuştu.
Yönetmeliklere Uygun Çalıştırılmıyoruz!
Devasa yapılan kent hastanelerinde yaşanan işçi eksikliği problemlerinin sıhhat çalışanlarının misyon ve sorumluluklarını ikiye katladığına değinen Çağdaş Fazilet, Bilkent Şehir Hastanesi’nden bir örnek verdi: “Sendika olarak hastanelere ziyaretler gerçekleştiriyoruz. Bilkent Şehir Hastanesi’ne bir ziyaretimizde ağır bakımda eksik işçi meselesine şahit olduk ve hastane idaresine dilekçe ile müracaatta bulunduk. Ağır bakım 2. ve 3. basamakta çalışmanın temelleri yönetmeliklerle belirlenmiştir. Bilkent Şehir Hastanesi’nde 3. basamak ağır bakımda bir hemşiremiz iki hastadan daha çok hastaya bakıyordu. Olağanda bu yönetmeliklerle belirlenmiştir. 3. basamakta bir hemşire en fazla iki hasta bakabilir. Aksi takdirde verimli de olamaz, ağır bakım; entübe hastaların bulunduğu, gerekiyorsa hastaya 10-20 dakikada bir bakım yapılan bir yerlerdir. İki hastadan daha fazlasına bakılamaz. Bilkent Şehir Hastanesi’nde bu türlü bir sorun vardı. Mevzuyu çabucak hukuk ünitemize ilettik. Kendileri de bizi haklı buldular ve bu sorun düzeltildi. Ancak tabi ki alanda eleman hala eksik, hala eksik!”
Eskişehir’de Neler Oldu?
HEP-SEN bundan yaklaşık bir ay evvel Eskişehir’de bir hareket gerçekleştirdiniz, orada ne olmuştu? sorumuzu yanıtlayan Çağdaş Fazilet, “Osmangazi Üniversitesi Hastanesi’nden bize talep geldi temsilcilik istediklerini belirttiler, bundan 4 ay evvel bir ziyarette bulunduk. Sorumlu hemşireler, servis hemşireleri hepsi çok ılımlıydı. Daha geniş bir ziyaret talebi gelince biz de bir ay sonra tekrar gittik. Sorumlu hemşireler sendikamız çatısı altında misyon almak istediklerini söylediler. Biz de değerlendirmeye aldık, işyeri, temsilciliğini onayladık, yazıları yazıldı. Ortadan birkaç hafta geçti, hastane idaresi tarafından bizim sendikamızın çatısı altında iş yeri temsilcisi olan sorumlu hemşireler çağrıldılar. Kurum etiği gereği, sorumlu hemşirelerin, sendika yöneticisi olmalarını istemediklerini belirtmişler. Husus bize aks edince hürmet duyacağımızı belirttik fakat bir araştırmaya girdik ve hastane müdürünün malum sendikanın eski delegesi olduğunu öğrendik. Temsilciliklerin iptalini gerçekleştireceğimizi belirttik lakin Rektör talimatıyla bu sorumlu hemşire arkadaşlarımızı misyondan aldılar. Hastane müdürü ve başhekimle görüştük, bize Rektör’ün talimatıyla hareket ettiklerini tabir ettiler. Ardından esasen biz genel merkez olarak ani hareket kararı alarak üniversite hastanesi önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdik. Genel Liderimiz Yunus Şimşek bir basın açıklaması yaptı. Eskişehir’de 350’ye yakın üyemiz var” diye anlattı yaşananları.
Konya Kent Hastanesi ve Davalar!
HEP-SEN tarafından Konya’da da bir uğraş havası esiyor zira Konya Kent Hastanesi’nde vazifeli olan vilayet temsilcimize yönelik, yönetici mobbingi ve haksız görevlendirmeler üzere mevzularda açılan 30’a yakın dava var. Fazilet, Konya’da yaşanan süreçle ilgili şunları söyledi: “Konya Kent Hastanesi ile ilgili olarak birinci temel sorun liyakatsiz yöneticilerin varlığıdır. Hastane idaresinden tutun da vilayet sıhhat müdürlüğü manasında da büyük bir liyakatsizlik ağı mevcut. HEP-SEN olarak Konya’da yaşanan sıkıntıların takipçisiyiz, daima de o denli olduk. Burada yaşanan çok sayıda mağduriyetle ilgili 30’a yakın dava açmış durumdayız. Sendikamızın vazgeçilmezlerinin başında hukuk ünitemiz geliyor. Kendi üyemiz olmayan sıhhat çalışanlarına da türel dayanak veriyoruz.”
Aksaray ve Kayseri’de HEP-SEN’e İlgi Güzel!
“Aksaray ve Kayseri’de yaklaşık bir sene evvel HEP-SEN olarak örgütlenmeye başladık” diyerek örgütlenme alanında yaşanılan düşüncelerden bahseden Fazilet, “Sendikamıza kitlesel geçişler oldu. Hal bu türlü olunca Eskişehir’de yaşanan olayın birebirini burada da yaşadık. Sorumlu hemşireler temsilcilerimizdi. Önemli formda mobbing görmeye başladılar. Süpervizör misyonlarını yürütüyorlardı, hastane idaresi süpervizörlük nöbetlerini aksiye yazmaya başladı, işi yokuşa sürdüler. O nedenle bu arkadaşlarımız da temsilcilik vazifesinden ayrıldılar, üye olarak devam etme kararı aldılar. Sendikamıza kitlesel bir talep kelam konusuydu. Siyasetsiz bir sendika olmamız ve alanda çalışan hemşireler tarafından kurulan bir sendika olmamızın da bunda büyük tesiri var” halinde konuştu.
Sağlıkta Şiddetle Gayrette Neler Yapılmalı?
HEP-SEN İç Anadolu Bölge Lideri Çağdaş Fazilet, Ankara’da onkoloji hastanesinde acil serviste çalışıyor. Acil servisler sıhhatte şiddet olaylarının en çok yaşandığı üniteler olması nedeniyle tekliflerini de merak ettik ve sorduk. Fazilet, “Acil servislerde sıhhatte şiddet olayları çok fazla bu bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Burada değerli bir noktaya değinmek istiyorum. Acil servislere gelen hastaların birçok acil değil. Acil servislere gelen her hasta ‘beni ne vakit muayene edeceksin’ diyor, triaj sistemine nazaran acil değil ancak o acil olduğunu argüman ediyor. 15 dakika bekledi diye şiddete başvuruyor. Acillerde gerilim atan vatandaşlar var. Kendi ortalarında da arbede ediyorlar. İşe başladığımın birinci ayında iki tane beyaz kod verdim. Sıhhatte şiddet çok büyük bir sorun” diye konuştu. Sıhhatte şiddetle gayrette tahlil tekliflerini sorduğumuz Fazilet şunları söyledi: “Hastanelere X-Ray aygıtları kesinlikle konmalıdır. Acil servislere girişlerde bilhassa bulundurulmalıdır. Güvenlik ünitesinde çalışanların yetkileri artırılmalıdır. Çalıştığım hastanede poliklinik girişinde X-Ray aygıtı var lakin acilde yok. Alışveriş merkezlerinde bile X-Ray aygıtları var fakat ne yazık ki bütün hastanelerimizde bu aygıtları göremiyoruz.” (BSHA-Bilim Ve Sıhhat Haber Ajansı)
YARIN: HEP-SEN İÇ ANADOLU BÖLGE LİDERİ ÇAĞDAŞ FAZİLET RÖPORTAJI’NIN İKİNCİ KISMI YARIN BSHA’DA…
