Kalpten kansere ziyanları yapılan araştırmalarla tekraren kanıtlanmış bir zehir sigara. Katrandan amonyağa, arsenikten böcek zehirine dek içerdiği 4 bin 500’ü aşkın kimyasal husus bir öbür deyişle zehirle, birinci nefesten itibaren sıhhati vurmaya başlıyor.
Bu unsurlardan kimilerinin kanser oluşumuna kimilerinin da kanserin ilerlemesine neden olduğunu belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Hacer Kuzu Okur “Saatte 200-250 km süratle ve 100 derecenin üzerinde sıcaklıkla dumanının ağız içine çarpmasıyla ağız, lisan, yemek borusu, teneffüs yolları, akciğerler ve mideye ulaşır. Dumanının içinde bulunan ziyanlı hususlar saniyeler içinde kan damarları, kalp, beyin, böbrekler, mesane üzere pek çok organa ulaşarak ziyan vermeye başlar” diyor.
DSÖ: TEDAVİ EDİLMESİ GEREKEN BİR HASTALIK!
Sigaranın ziyanlarının en fazla ve en süratli teneffüs sisteminde görüldüğünü, Dünya Sıhhat Örgütü’nün en son datalarına nazaran tüm kanserlerin dörtte birinin nedeninin sigara olduğunu vurgulayan Doç. Okur, “DSÖ sigara içmeyi tedavi edilmesi gereken bir hastalık olarak kabul etmektedir. Sigara içmediği halde pasif olarak dumanına maruz kalanlarda da kanser ve kalp hastalığı riskinin arttığı gösterilmiştir. En ölümcül olan akciğer kanserinin yüzde 90 nedeni sigara kullanımıdır. Sigara içenler içmeyenlere oranla 20 kat daha fazla akciğer kanseri olma riskine sahiptir. Günlük bir paket sigara tüketen bir bireyde kansere yakalanma riski 10 kat fazla iken iki paket sigara içenlerde bu risk 25 kata çıkmaktadır” diyor.
BIRAKMAYLA YARARLARI BAŞLIYOR!
15 yıl sigara içmiş birebir yaş ve cinsiyette iki kişi üzerinden yola çıkarak çarpıcı bir örnek veren Göğüs Hastalıkları Uzmanı, “Bu iki bireyden birinin sigara içmeye devam etmesiyle, her sigara ile ömründen 12 dakika azalmaya devam ederken, hastalıklara yakalanma riski artıyor. Sigarayı içmeye devam etmesiyle kişinin kendi yaşıtlarına nazaran hayat mühleti 15 yıl kısalıyor” diye konuşuyor.
Buna rağmen, sigarayı bırakan kişinin bedeninde birinci 20 dakika içinde olumlu gelişmeler yaşandığını vurgulayan Doç. Okur, bu olumlu gelişmeleri ve iyileşmeleri takvimle açıklıyor:
İlk 20 dakikada: Sigarayı bırakan kişinin bedeninde birinci dakikalardan itibaren farklılıklar başlıyor. Sağlıklı bir insanın nabzı olağanda dakikada 80-100 kez atarken, sigara içen bireylerde nabız atımı 100’ün üzerine çıkarak yüksek tansiyon üzere önemli bir probleme neden olabiliyor. Meğer sigarayı bıraktıktan sonra birinci 20 dakikada kan basıncı ve nabız olağana dönüyor. El ve ayaklardaki ısı artışı da düzeliyor. Tansiyon olağan hudutlara yaklaşıyor.
İlk 8 saatte: Nefesteki makûs koku, kandaki oksijen ve karbonmonoksit seviyesi 8 saatte olağana dönüyor.
1. günün sonunda: Kalp krizi riski 24 saat içinde azalmaya başlıyor.
2. günün sonunda: Tat alma ve koku duyusu 48 saatte artmaya başlıyor.
3. günün sonunda: Sigarayı bırakan kişi nefes darlığı meselesinin azalmaya başladığını ve nefes almasının kolaylaştığını 3 gün içinde hissetmeye başlıyor. Kandaki karbonmonoksit gazı azalmaya başladığı için halsizlik ve baş ağrısı üzere meseleler da azalıyor.
2-12 hafta sonunda: Sigarayı bıraktıktan 2-12 hafta içinde deveranı düzelmeye başlıyor, öksürük şikayeti varsa azalıyor, balgam sorunu yarı yarıya azalıyor. Bağışıklık sistemi güçlenmeye başlarken yürümesi kolaylaşıyor ve akciğer işlevleri düzelmeye başlıyor.
3-9 ay içinde: Bırakmayı takiben 3-9 ay içinde öksürük ve nefes darlığı azalıyor, enfeksiyon riski azalıyor ve gücünde artış hissediyor.
1 yıl sonra: Bir yıl sonra kalp hastalığına yakalanma ve kalp krizi riski yarı yarıya azalıyor.
5 yıl sonra: Beş yıl sonra KOAH riski yarı yarıya azalıyor ve felç riski azalmış oluyor.
10 yıl sonra: Dudak, trakea, özefagus kanseri riski 10. yılın sonunda yarı yarıya azalmış oluyor.
15 yıl sonra: 15 yılın sonunda kalp damar hastalık riski hiç içmemiş şahısla eşit hale geliyor.
15-20 yıl sonra: Akciğer kanseri riski ise 15-20 yıl sonra yüzde 50-90 oranında azalıyor.
