Yeni Zelanda’da yanardağ patlamasında yaralanan onlarca kişinin tedavisi sürüyor. Birçoklarının durumu kritik.
Cerrahlar vakte karşı yarış veriyor, tedavide deri nakli yolu kullanılıyor. Yanan bölgelere nakledilen deri sayesinde enfeksiyon riskinin önüne geçilirken hastanın ağrıları da azalıyor.
Uzmanlar, deri ne kadar süratli nakledilirse, hastanın o kadar çabuk güzelleşmeye başlayabildiğini, ameliyatla hasarlı ve enfeksiyon olan dokunun temizlendiğini söylüyor. Nakledilen dokunun hastanın bedenine ahenk sağlayıp sağlamadığı takip ediliyor.
Hastanın kulak ardı yahut kalçası üzere bedeninin farklı bölgelerinden alınan deri, yanık bölgesine nakledilebiliyor. Bu mümkün değilse donöre gereksinim duyuluyor.
BAZI OLAYLARDA DOKU NAKLİ EN UYGUN VE TEK TEDAVİ YOLU OLABİLİYOR
Deri, başka organlar üzere ölen şahıslar tarafından bağışlanabiliyor. Bağışlanan deriler birkaç yıl saklanabiliyor.
Avustralya’nın Victoria ve Yeni Güney Galler eyaletlerindeki doku bankaları, yanardağ kurbanlarına 2 metrekare “deri” bağışında bulundu.
Derinin hayat kurtarıcı ameliyatlarda kullanılabildiğini söyleyen uzmanlar, bilhassa bedenlerinde yüzde 50’den fazla yanığı bulunan hastaların kendi bedenlerinde yaralarına nakil için kâfi ölçü bulunmadığını, bu hastalar için doku naklinin en güzel ve tek tedavi yolu olduğunu söz ediyor.
ÖLEN 10 KİŞİDEN 5’İ DERİSİNİ BAĞIŞLIYOR
Yeni Zelandalı yetkililer, yanardağ patlamasında yaralanan hastalar için toplam 120 metrekare deri gereksinimi olduğunu söylüyor.
Bu ölçü yaklaşık 60 donöre denk geliyor. Gereksinimin karşılanması için ABD ile de temasa geçilmiş durumda.
Yeni Zelanda medyası ülkede her yıl ölen 10 şahıstan 5’nin derisini bağışladığına dikkat çekti.
