Toplumdaki ağır ruhsal hastalıklar nasıl tedavi edilmeli ? Toplum Ruh Sıhhati Merkezi olan Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Toplum Ruh Sıhhati Merkezi (TRSM), bölgede ağır ruhsal rahatsızlığı olan hastalara ve ailelerine yönelik hizmetler veriyor.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi (EÜTF) Hastanesi Toplum ve Ruh Sıhhati Merkezi kronik ağır ruhsal rahatsızlığı olan; şizofreni, psikotik bozukluk, bipolar bozukluk ve bilişsel yıkımla giden daha da kronikleşmiş formlarda olan hastaların hizmet aldığı esaslı bir merkez olma özelliği taşıyor.
Ege Üniversitesi TRSM Sorumlu Tabibi Dr. Öğr. Üyesi Damla İşman Haznedaroğlu, “Merkezimiz, yataklı tedavi muhtaçlığını ortadan kaldırarak hastaların daha âlâ takibini sağlamayı, toplumsal ve ruhsal marifet eğitimleriyle rehabilitasyonu bir ortada götürmeyi amaçlayarak kuruldu. Ege Üniversitesi TRSM, çok uzun yıllardır varlığını sürdüren bir ünite. Evvelce psikoz ünitesi olarak ayaktan hasta rehabilitasyon hizmetleri yürütüyorduk. Daha sonra TRSM olarak ruhsatlandırıldık. Merkezimizde yaklaşık 900 kayıtlı hastamız bulunuyor. Çeşitli kronik ağır ruhsal hastalık kümesinden teşhisleri olan hastalarımıza hizmet veriyoruz” diye konuştu.
“Sanat ile tedavi uyguluyoruz”
Terapilerin yalnızca hastayla değil aileleri ile de koordineli bir çalışma içinde sürdürüldüğünü tabir eden Dr. Öğr. Üyesi İşman Haznedaroğlu, “Öncelikle hastamızın ailesine hastalığı ve süreci ayrıntılı bir biçimde anlatıyoruz. Aile küme terapileri ve psiko-eğitim gruplarımız oluyor. Burada hastalık esnasında devam eden atakları tedavi edip, nüksleri engellemeye çalışıyoruz, ayrıyeten ruhsal ve toplumsal rehabilitasyon hizmetleri veriyoruz. Bunu verdiğimiz poliklinik hizmeti, hastalık ile ilgili psiko-eğitim aktiflikleri, uğraş eğitimlerimizle yani spor, müzik, tiyatro, seramik, ahşap boyama ya da mutfak etkinliklerimizle sağlamaya çalışıyoruz. Bilhassa farklı ünitelerden gelen eğitmen hocalarımızla örneğin beslenme ve diyet konusunda da hastalarımızla atölyeler gerçekleştiriyoruz” biçiminde konuştu.
“Tek tip tedaviler her hastada etkin olmayabilir”
Dr. Öğr. Üyesi İşman Haznedaroğlu, “Merkezimize gelen hastaların muhtaçlıklarını göz önüne alarak ferdî bakım ve tedavi planları oluşturuyoruz. Her hasta özelinde gereksinimler çok farklı olabiliyor. Barınmaktan tutun toplumsal güvenlik problemine yahut tedaviye ulaşmakla ilgili zorluklara dek çok taraflı ele almamız gereken durumlar oluyor. Şizofreni hastalarındaki nükslerin birçoğu ilaç tedavisinde yaşanan uyumsuzlukla ya da gerilim veren hayat olayları sonrasında oluyor. O noktada daha yakın, daha kişiselleştirilmiş bir takip değerli. Zira her hastada tek tip bir tedavi her vakit faal olmayabilir. Bizler hastalarımızın toplum içinde çalışan, üreten ve hastalığın nüksetmelerini tanıyıp kendi hastalık idarelerini daha âlâ yapacak bireyler haline dönüşmelerini istiyoruz” diye konuştu. Dr. Öğr. Üyesi İşman Haznedaroğlu, “Merkezimizde kurulduğu kademeden bu yana, kayıtlı bütün hastaları tanıyan bir takımla çalışıyoruz. Bu durum süreklilik açısından bir avantaj sağlıyor. Diğer kurumlardaki TRSM takımları dönüşümlü görevlendirmeler biçiminde olabiliyor. Ancak bizim takımımız hastalarımızı karşılayan sekreterimizden hemşirelerimize, psikoloğumuzdan toplumsal hizmet uzmanımıza dek sabittir, hastalarımız grubun tümünü birebir tanır. Üniversite hastanesinin içinde olmamız açısından da ekipman temininde zorluk yaşamıyoruz” dedi. Dr. Öğr. Üyesi İşman Haznedaroğlu, ruh sıhhati hizmetlerinin devlet tarafından denetlenebilir olmasının kıymetli olduğunu da tabir etti.
(BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
