Uzmanlar, kalp sıhhati için balık tüketiminin değerli olduğunu söz ediyor.
Balıklar güçlü protein içeriklerinin yanı sıra kalsiyum, iyot ve Omega-3 yağ asitlerinin de güçlü kaynaklarından olduğunu tabir eden uzmanlar, birçok klinik çalışmanın sistemli balık tüketiminin kalp krizi ve felç riskini azalttığını, bilişsel aktiviteleri arttırdığını bildirdiğini söylüyor.
Kalp damar sıhhati açısından birçok faydası bulunan Omega-3 yağ asitlerinin keten tohumu, ceviz, semizotu üzere bitkisel kaynaklı besinlerde de bulunduğunu lisana getiren Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, “Omega-3 yağ asitlerinin zengin kaynağı olan yağlı balıklar; haftada en az 2 gün 150-200 gram olarak beslenmede yer almalı.” dedi.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, balık tüketiminin püf noktaları hakkında bilgi verdi.
KALP SIHHATİ İÇİN 12 RİSK FAKTÖRÜ
Balıklar protein, kalsiyum, iyot ve Omega-3 zengini
Ülkemizde bilhassa kış aylarında sık tüketilen protein kaynakları ortasında balıkların yer aldığını söz eden Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, “Balıklar zengin protein içeriklerinin yanı sıra kalsiyum, iyot ve Omega-3 yağ asitlerinin de zengin kaynaklarındandır. Birçok klinik çalışma düzenli balık tüketiminin kalp krizi ve felç riskini azalttığını, bilişsel aktiviteleri arttırdığını bildiriyor.” dedi.
Haftada en az 2 gün balık
Kalp damar sıhhati açısından birçok faydası bulunan Omega-3 yağ asitlerinin; keten tohumu, ceviz, semizotu üzere bitkisel kaynaklı besinlerde de bulunduğunu lakin beden tarafından emilimlerinin düşük olduğunu lisana getiren Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, “Bu nedenle Omega-3 yağ asitlerinin zengin kaynağı olan yağlı balıklar; haftada en az 2 gün 150-200 gram olarak beslenmede yer almalıdır.” diye konuştu.
Balık satın alırken ve tüketirken nelere dikkat edilmeli
Yaşamın her devrinde balık tüketebileceğini kaydeden Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, balık satın alırken ve tüketirken nelere dikkat edilmesi ve hangi balıkların tercih edilmesi, hangilerinden uzak durulması gerektiğini de şöyle anlattı: Öncelikle balığın tazeliğinden emin olunmalıdır. Bayat balığın kokusu daha serttir ve gözleri parlaklığını kaybetmiştir, yavaşça bastırdığınızda dokunulan yer içe çöker. Ayrıyeten taze balıkların solungaçları bayat olanlara nazaran daha kırmızıdır. Mevsim balıkları tercih edilmelidir. Genelde büyük ve iri balıkların, beden için toksik olan civa içerme ihtimalleri daha yüksektir. Bu nedenle küçük ve yüzey balıkları tercih edilmelidir. Örneğin bu aylarda; uskumru, palamut ve istavrit tüketim açısından uygundur.
Son kullanma tarihleri yakın olan ton balıklarına histamin uyarısı
Mevsim balıklarına ulaşamıyorsak dondurulmuş balıklar da tercih edilebilir. Dondurulmuş balıklar sanılanın tersine; tazeyken dondurulabileceği için büyük bir besin bedeli kaybı yoktur. Lakin soğuk zincir korunamamış ise sıhhat açısından risk oluşturabilir. Bu nedenle emniyetli satıcılara yönelmekte yarar vardır. Taze balık yerine, kolay ve pratik olması açısından ton balıkları da sık tercih edilmektedir. Son kullanma tarihleri yakın vakitte olan ton balıklarının histamin içeriklerinin artmış olma ihtimali vardır. Bu nedenle şayet ton balığı satın alınacak ise etiketleri incelenmelidir.
İdeal olan fırında yahut buharda pişirme
Balıklar pişirilirken, kızartma usulü tercih edilmemelidir. Bilhassa Omega-3 yağ asitlerinden faydalanmak için ülkü olan fırında yahut buharda pişirme tekniklerini tercih etmektir. Balık tüketirken daha tok hissetmek için yanında salata ve limon bulundurulmalıdır. Salatada ve limonda bulunan C vitamini balıktaki birçok vitamin ve mineral ile sinerjik tesir oluşturacak ve emilimlerini arttıracaktır.
