Dünya Alzheimer Günü kapsamında Şişli Belediyesi Alzheimer Gündüz Bakımevi’nde hasta ve hasta yakınlarıyla toplantı düzenlendi. Hastalık ve tedavi süreçleri hakkında bilgiler paylaşılan toplantının açılış konuşmasını yapan Türkiye Alzheimer Derneği Lideri Prof. Dr. Haşmet Hanağası, Alzheimer ve demans hastalığının ülkede ve dünyada süratle arttığını söyledi.
Hanağası, “Türkiye’de dünyada en süratli yaşlı nüfusu artan birkaç ülkeden bir tanesi. 65 yaş üstündeki nüfus çok büyük bir süratle artıyor. Hasebiyle Alzeimer ve demans hastalıklarının görülme sıklığı da büyük bir oranda artıyor” dedi.
Alzheimer ve başka demans hastalarına teşhis konulduktan sonra bakımlarının en âlâ biçimde yapılması gerektiğine dikkati çeken Tabip Haşmet Hanağası, şöyle konuştu:
“Demans hastaları hastalığın başlangıç devrinde, makul aralıklarla ziyaret edilerek ve kimi muhtaçlıklarını gidermelerinde yardım edilerek yalnız da yaşayabilirler. Fakat hastalığın ilerlemesiyle birlikte unutkanlık seviyesi kişinin güvenliğini tehlikeye sokacak düzeye ulaştığında hastaya bakan kişinin 7/24 refakat ve nezareti daha uygun olacaktır. Bu evrede hasta hakikat yönlendirme ve teşviklerle toplumsallaşabilir, özbakımına ve sıhhatine itina gösterebilir, his ve kanılarını hakikat tabir edebilir, yemek pişirme, fotoğraf yapma, örgü örme üzere hobilerini gerçekleştirebilir. Ne var ki 7/24 bakım vermekle vazifeli aile bireyleri genelde bu mevzuda tam olarak bilgi sahibi olamıyor, bilgi sahibi olsalar bile bu bahislere vakit ayıramayabiliyor.”
“GÜNDÜZ HAYAT KONUTLARI ALZHEİMER HASTALARINI YAŞAMA BAĞLIYOR”
Alzheimer Gündüz Hayat Konutları’nın ehemmiyetine değinen Hanağası, bu meskenlerin toplumsal bir etraf yaratarak Alzheimer hastalarını yaşama bağladığını, kaliteli bir hayat sürmelerini sağladığını, yapılan etkinliklerle ömür gücü verdiğini ve keyifli vakit geçirmelerine imkan tanıdığını aktardı. Hanağası, dünyada her 20 yılda demanslı hasta sayısının iki katına çıktığını ve günümüzde 50 milyon civarında olan hasta sayısının 2050 yılında 150 milyon civarına ulaşacağını söyledi:
“Alzheimer hastalığı ve öbür demans (bunama) hastalıkları ülkemizde olduğu üzere bilhassa süratle yaşlanan toplumlarda sık görülen bir sıhhat sorunu. Türkiye’de 800-900 bin civarında demanslı hasta ve bunların üçte ikisinin Alzheimer hastası olduğunu düşünüyoruz. Şu an 65 yaş üstü nüfusumuz 7 milyonun üzerinde ve bu sayı çok süratli bir halde artıyor. Türkiye’de 2023 yılında yaklaşık her 10 şahıstan bir kişi, 2050 yılında da her 5 şahıstan bir kişi 65 yaş üstünde olacak. Münasebetiyle buna karşı hazırlıklı olup yeni siyasetler geliştirmek gerekiyor.”
ALZHEİMER HASTASI BAYANLARIN ORANI ARTIYOR
Türkiye Alzheimer Derneği İdare Şurası Üyesi Doç. Dr. Başar Bilgiç de Alzheimer hastalığının erkeklere oranla bayanlarda daha sık görüldüğünü, 65 yaşından sonra her 6 bayandan birinin Alzheimer hastası olduğunu söyledi.
Bilgiç, 60 yaşından sonra bir bayanın Alzheimer olma riskinin bayanlarda çok korkulan göğüs kanseri olma riskinden 2 kat fazla olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Son devirdeki bilimsel çalışmalar bayanlarda neden bu hastalığın daha sık görüldüğünü araştırmaya odaklanıyor. Bayanın ailedeki ve iş omurundaki rolü ile ilgili yapılan bir çalışma, doğurganlık devrinde hiçbir profesyonel işte çalışmamış bayanların yaşlılıktaki hafıza fonksiyonları çalışan bayanlara nazaran daha makus olduğu ortaya konmuş. Bu çalışma bayanların iş hayatının içinde olmasının yaşlılıktaki zihinsel süreçlerini olumlu istikamette etkilediğini ortaya koyuyor. İş hayatının içinde yer almak, zihinsel ikazım, toplumsal bağlantıların gelişmesi ve mali faydalar sağlayarak bayanların yaşlılıktaki zihinsel sıhhatini muhafazasına yardımcı oluyor. Amerika’da 2 bin 351 şahısla yapılan bir çalışmaya nazaran, hayat usulünü değiştirmek Alzheimer riskini yarıdan daha fazla azaltıyor. Riski azaltan beş faktörün en başında sağlıklı beslenme yer alıyor. Haftalık en az 150 dakika fizikî aktivite yapma, sigara ve tütün eserleri kullanmama, çok alkol tüketmeme riski azaltan faktörler ortasında yer alıyor.”
