Araştırmacılar beyin vefatının gerçekleşirken engellenebilecek bir süreç olduğunu ve aksine çevrilebileceğini tez ediyor.
Fransa’daki Paris Beyin Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen araştırmanın ana sorumlusu Severine Mahon, vefat anının anlık gelişen bir olay olmadığını ve bir noktaya kadar bilakis çevrilebilecek uzun bir süreç olduğunu belirtti. Mahon, “Henüz geri dönüşü olmayan noktanın tam olarak neresi olduğunu bilmiyoruz.” tabirlerini kullandı.
Ekip beyinde vefat sürecinin nasıl göründüğünü araştırmak için, farelerin beyinlerindeki hücre kümelerine ve kişisel nöronlara ameliyatla küçük problar yerleştirdi. Bu problar, farelerin beyin vefatı sırasında gerçekleşen kimyasal ve elektriksel aktiviteyi ölçtü. Deneyin sonucu, vefatın düşündüğümüz kadar kolay olmadığını ortaya çıkardı.
ÖLÜM DÜŞÜNDÜĞÜMÜZ KADAR KOLAY DEĞİL
Bilincimizin büsbütün kaybedildiği, geri dönüşü olmayan nokta hala bilinmiyor ancak “ölüm dalgasının” nasıl ve nerede ortaya çıktığı tespit edilebiliyor. Araştırmacılar bu tespitin tabiplerin önemli bir yaralanma durumunda beyin hasarını önlemek için daha uygun ilaçlar yahut tedavi teknikleri geliştirmelerine yardımcı olabileceğini söyledi.
Ölüm anında nöronlar kapandıkça beyinde güçlü bir elektrik dalgası yayılıyor. “Anoksik depolarizasyon” ismi verilen bu elektrik dalgası; nöronların vefatına işaret ediyor.
Araştırma sorumlularından Antoine Carton-Leclercq nöronların vefatı hakkında, “Bir kuğu şarkısı gibi, tüm beyin aktivitesinin durmasına doğru geçişin gerçek işaretidir.” sözlerini kullandı.
Leclercq, “Kişiyi belirli bir zaman aralığında hayata döndürmeyi başarırsak, anoksik depolarizasyonun etkilerini tersine çevirmenin mümkün olduğunu zaten biliyorduk.” dedi. Buna nazaran araştırmanın asıl odaklandığı nokta, beyin işlevini mümkün olduğu kadar korumak için vefat dalgasının beynin hangi bölgelerinde en fazla hasarı verebileceğini anlamak.
“ÖLÜM DALGASI” BEYİN BÜSBÜTÜN ÖLDÜ DEMEK DEĞİL
Uzmanlara nazaran yaşamsal fonksiyonların geri kazanılabileceği kesin şartları belirlemek çok kıymetli. Kalp ve akciğer yetmezliği durumunda canlandırmayı destekleyecek ilaçlar geliştirilmesi gerekiyor.
İnsanlarda birden fazla durumda, kalp durduktan sonra dört dakika içinde nefes alışını tekrar sağlamak beyin vefatını önleyecektir.
Bundan sonra tıpkı farelerde olduğu üzere farklı bölgeler farklı oranlarda ölmeye başlar.
Doktorlar, dalganın kaynağını maksat alarak yahut yayılmasını sınırlayarak vefat dalgasını nasıl önleyeceklerini bulabilirlerse, bu süreci yavaşlatmaya yahut durdurmaya yardımcı olabilir.
