Sıcaklık ve nem oranının arttığı yaz aylarında sıvı muhtaçlığının öteki mevsimlere nazaran daha yüksek olduğunu söyleyen Bahçeşehir Üniversite Hastanesi Medical Park Göztepe İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Özgün İyigün, bedenin hava sıcaklığına karşı ısısını istikrarda tutabilmek için daha süratli nefes alıp verme, terleme ve idrar yoluyla fazla ısısını dışarıya attığını belirtti.
İnsan bedeninin yaklaşık yüzde 65’inin sudan meydana geldiğini ve erişkin bir insanın günlük ortalama 2.5 litre sıvı kaybettiğini kaydeden Dr. İyigün, “Yetersiz sıvı tüketiminde ortaya çıkan semptomlar, yorgunluk, halsizlik, idrar renginde yoğunlaşma, idrar ölçüsünde azalma, idrar sıklığında azalma, tansiyon düşüklüğü, nabız sayısında artış, terlemede azalma, dalgınlık, bakışlarda donuklaşma, baş ağrısı, baş dönmesi, deride kuruluk, deride esneklik kaybı, bağırsak hareketlerinde yavaşlama, kabızlık, ağız kokusu, teneffüs suratında artış ve kas kramplarıdır” dedi.
SIVI EKSİKLİĞİ KALP KRİZİNİ DE TETİKLİYOR
Doktor Özgün İyigün, 60 kilo tartısındaki bir bireyde günlük su muhtaçlığının 2-2,5 litre olduğunu söyledi ve yazın sıvı tüketiminin bayanlarda 8-10 bardak, erkeklerde 12-14 bardak olması gerektiğini tabir ederek, “Yaz mevsiminde sıcak havanın tesiriyle terleme formunda tuz ve elektrolit kaybı olur, kişi kâfi sıvı alıp eksiği tamamlamazsa kalp krizi riski artar. Kâfi sıvı tüketilmemesi kanın yoğunlaşmasına ve pıhtılaşmasına sebep olarak çarpıntı, ritim bozukluğu, tansiyon dengesizlikleri ve kalp yetmezliği üzere tablolara yol açar” uyarısında bulundu.
İDRARINIZIN RENGİNE DİKKAT EDİN!
Dr. Öğr. Üyesi Özgün İyigün, yetersiz sıvı tüketimin böbrek yorgunluğuna da davetiye çıkardığını belirterek şöyle devam etti:
“İlk sinyal idrar değişiklikleriyle ortaya çıkar. İdrar sıklığı azalır, idrarda koku olur, idrar rengi yoğunlaşır. Gece idrara çıkma görülür. İdrarda köpüklü görünüm ve gözlerde şişlik, protein kaçağını işaret eder ve böbrek yetmezliğinin bulgularındandır. Böbrekler faal D vitamini sentezi ve kan imalinden sorumlu eritropoetin hormonunun üretim merkezidir. Böbrek yetmezliğinde kansızlık ve D vitamini eksikliği görülebilir. Bu sıkıntılara bağlı olarak halsizlik, yorgunluk, kas eklem ağrıları, baş ağrısı, baş dönmesi, tansiyon düşüklüğü de görülebilir. Böbrekler yavaş çalıştığında bedendeki toksinler gereğince atılamadığı için uyku bozuklukları, uykuya dalmada zahmet, uyku apnesi üzere durumlar ortaya çıkar. Tekrar toksinlerin atılamaması sonucunda ciltte kuruluk ve kaşıntı ortaya çıkabilir. Atılamayan toksinler ağız tadını değiştirir, ağız kokusu, iştahsızlık ve kilo kaybına sebep olur. Anemi ve atılamayan fazla sıvı nedeniyle nefes darlığı sıktır. Her iki yan ağrısı, sırt ağrısı, bulantı, kusma böbrek yetmezliğini işaret edebilir. Bedenin fazla su tutmasına bağlı olarak ayaklarda ve ellerde şişkinlik görülebilir. Ayrıyeten konsantrasyon bozukluğu, erkeklerde cinsel meseleler, kas krampları ve seğirmeler görülür.”
“ÇAY İÇMEYİN, SIK SIK DUŞ ALIN”
Özellikle sıcak yerlerde tatil yapanlara tekliflerde bulunan Dr. İyigün şu tavsiyeleri verdi:
“Saat 16.00’dan sonra yahut saat 11.00’den evvel kıyıya gitmek sıhhat açısından daha uygundur. Güneşte uzun müddet kalındığında terleme yoluyla sıvı kaybı artacağından olağandan ve muhtaçlıktan daha fazla sıvı alınmalıdır. Çok fazla su tüketemiyorsanız, su yerine taze sıkılmış meyve suyu, ayran, komposto, zerzevat suları, ıhlamur, kuşburnu üzere bitki çayları yahut süt içebilirsiniz. Çay ve kahve suyun yerini tutmaz, hatta sıvı kaybını dayanaklar. Bunların dışında çok fazla tuzlu besin tüketiminden kaçınılması, sık sık duş alarak beden sıcaklığını dengelemek de alınabilecek öbür önlemlerdir.”
