“Dünya Okul Sütü Günü” hasebiyle açıklama yapan – Sıhhat Bilimleri Üniversitesi Çocuk Gastroenterolojisi Uzmanı Doç. Dr. Necati Balamtekin, sütün tabiattaki tüm canlıların dünyaya gözlerini açtığında hayata tutunmasını sağlayan ana besin kaynağı olduğunu söz etti.
Doktor Necati Balamtekin, sütün, bebekler için değerli bir besin kaynağı olmasının yanı sıra her yaşta ve her gün belirli ölçüde sağlıklı ömrün sürdürülebilirliği için tüketilmesi gerektiğini lisana getirdi.
Teknolojik gelişmelerin meyve suyu, güç içecekleri gibi farklı içeceklerin sofralara ulaşmasına imkan sunduğunu söz eden Çocuk Gastroenterolojisi Uzmanı, “Bu içeceklerin pek birçok rafineri eseri olup başta sindirim sistemi olmak üzere bedenimizde pek çok sistemde alerji, inflamatuvar hastalıklar üzere patolojilerin ortaya çıkmasına yer hazırlamaktadırlar. Bu bilimsel gerçekler, sütün, beşerler için içecek olarak her yaşta en önde gelen içecek olması gerektiğini bir defa daha ortaya koymuştur” dedi.
“SÜT GELECEK KUŞAKLARIN SIHHATİNİN GARANTİSİ”
Doç. Dr. Balamtekin, sütün besin olarak karbonhidrat, protein, yağ üzere ana besinlerin kaynağı olduğu üzere değerli bir kalsiyum kaynağı olduğunu vurgulayarak, şu bilgileri verdi:
“Büyüme çağındaki çocuklarda da bilhassa kemik kalsiyum gereksiniminin gereğince karşılanması ve ileri yaşlarda oluşabilecek kemik hastalıklarının önüne geçilebilmesi bakımından okul çağı çocuklarında nizamlı günlük süt tüketimi çok değerlidir. Kent ömrü, yoksulluk, bilinçsizlik üzere pek çok nedenle okul çağı çocuklarının gereğince süt tüketmediğini anlamış olan ülkeler, gelecek kuşaklarının daha sağlıklı olması için okullarda tüm çocuklara fiyatsız süt verilmesi uygulaması başlatmışlardır. Bu süper besinin tüm çocuklara sağlanıyor olması, gelecek jenerasyonların bugünden daha sağlıklı olacaklarının garantisidir.”
ALERJİK ÇOCUKLARDA NE YAPILMALI?
Bazı çocuklarda süt şekerine karşı intolerans olabileceğinin unutulmaması gereken bir nokta olduğuna dikkati çeken Balamtekin, bu durumdaki çocuklara süt vermemek yerine rahatsızlığı bulunanlara, bağırsaklarının sindirebileceği özel süreçten geçen sütlerin verilmesi gerektiğini belirtti.
Balamtekin, okullarda çocuklara sağlanabilecek süt dayanağı uygulamasının da toplum sıhhati bakımından kıymetli olduğu vurguladı.
