Koroner arter hastalığı, kalp kasının kan akışının azalması nedeniyle oluşan myokard iskemisi ile sonuçlanan bir hastalıktır ve gelişmiş ülkelerde en sık vefat nedenidir.
Koroner arter hastalığı, çevresel risk faktörleri, aile öyküsü ve genetik faktörler hastalığın oluşumuna her kişi için değişen tartıda katkı sağlar. Elhasıl aileden geçiş olan kişi risk faktörlerini istikrarda tutarsa kalp damar hastalıklarina yakalanmayabilir.Tam aykırısı genetik geçişi uygun olan bir kişi öteki faktörler ile ilgili durumu aksiyse hastalığa yakalanabilmektedir.
Koroner arter hastalığı ile alakalı genetik risk faktörleri deyince hastalığın biyokimyasal temelleri üzerinde yer alan proteinler de işlevsel ve yapısal bir grup değişikliklere yol açan mutasyonlar akla gelir. Birçok genin koroner arter hastalığı ile bağlantılı olduğu bugüne kadar yapılan çalışmalarda ileri sürülmüştür ancak kesin bir netlik bulunmamaktadır.
Genetik tesire bağlı gelişen koroner arter hastalığı çoklukla poligenetiktir, çok az bir hasta kümesinde tek gen mutasyonu izlenmiştir.
Koroner arter hastalığı ile bağlı mutasyonlar lipoprotein lerle alakalı mutasyonlar, pıhtılaşma ile ilgili mutasyonlar, kan basıncı ile ilgili mutasyonlar biçiminde sıralanabilir.Bu biyokimyasal olayların herbirinde birçok gen tarafından kodlanan enzimler, reseptörler ve ligandlar yer almaktadır.Tabiki bu bileşenlerin çevresel yahut genetik olarak etkilenmesi hastalık sürecini de etkilemektedir.
Aile hikayesi koroner arter hastalığında nasıl tesir eder?
Koroner arter hastalık için en güçlü aile öyküsü birinci derece akrabalarda erken yaşta koroner arter hastalığı olmasıdır.Birinci derece erkek akrabalarda 55 yaş dan evvel, birinci derece bayan akrabalarda 65 yaş dan evvel koroner arter hastalığı gelişimi olması, o şahısta ateroskleroz gelişimi riskini yaklaşık iki kat artırmaktadır.
İki yahut daha fazla birinci derece akrabalarda koroner arter hastalığı olan şahıslarda bu risk 3-6 kat artmaktadır. Tıpkı vakitte erken yaşta koroner arter kalp hastalığına sahip yakın akraba sayısı arttıkça yahut aile de koroner arter kalp hastalığına yakalanma yaşı azaldıkça aile hikayesinin iddia edici pahası artar.
Bu nedenle, aile kıssası değerlidir.İnsanlar, aile kıssasına bağlı olarak yüksek, orta ve düşük risk kümelerine ayrılırlar.Risk kümesine nazaran hayat stili değişiklikleri ve kardiyovasküler gözetici tedavi belirlenmelidir. Bilhassa yüksek risk kümesinde yer alan bireylerde 1-2 yıllık aralıklarla tarama testleri planlanmalıdır.
