Sedef (psoriasis) hastalığı, yatkınlığı olan şahıslarda çevresel faktörlerin de tesiriyle gelişen inflamatuvar bir deri hastalığı. Beyaz renkli pullanma ve kızarıklıklarla kendini gösteren, bağışıklık sistemi aracılığıyla oluşan sedef hastalığı, güzelleşmeler ve alevlenmelerle seyrediyor. Sedefin kronik bir hastalık olduğunu belirten Psoriasis Derneği İdare Konseyi Üyesi Dermatolog Prof. Dr. Nahide Onsun, sedef hastalığında genetik yatkınlığın değerli olduğunu söyledi.
“SEDEF HASTALIĞI DİĞER HASTALIKLARA YATKINLIK OLUŞTURUYOR”
Psoriasis hastalığında sebebin tam olarak bilinmediğıini fakat en değerli risk faktörlerinden birinin genetik yatkınlık olduğunu söz eden Doktor Nahide Onsun, sedef hastalığının öbür hastalıklara da yatkınlık oluşturduğunu belirterek şunları kaydetti:
“Bazı sedef hastalarında eklem tutulumu gözlenebilir ve psoriatik artrit denilen eklem hastalığı ile karşılaşılabilir. Bu hastalığın sedef hastalarında gelişme oranı yüzde 20-30 civarındadır. Başlangıçta görülmese bile vakit içinde gelişebilen ve romatizmal hastalıklarla karıştırılabilen psoriatik artrit hastalığına, vaktinde teşhis ve tedavi yapılmazsa deformitelere ve iş görmezliğe yol açabilir. Sedef hastalarında ayrıyeten Crohn hastalığı üzere bağırsak hastalıkları, insülin direnci, diyabet, yüksek tansiyon, obezite, kalp ve sirkülasyon sistemi hastalıkları ve erken yaşta miyokard infarktüsü daha sık görülür.”
SEDEF HASTALIĞINDA BİREYE ÖZEL TEDAVİ UYGULANIYOR
Sedef hastalığında her hastaya verilen tedavinin farklı olduğunu vurgulayan Dermatoloji Uzmanı tedavi süreci hakkında şunları söyledi:
“Sedef hastalığının tedavisi; hastalığın şiddeti, yayılım oranı, hastanın durumu, yaşı, mesleği, eklem tutulumu, eşlik eden hastalıklar ve kullandığı ilaçlar dikkate alınarak düzenlenir. Tedavi seçenekleri topikal tedaviden (yalnız deriye uygulanan ilaçlar) fototerapiye (PUVA, UVB) ve yeni, yüksek maliyetli biyolojik ilaçlara kadar geniş bir yelpazeyi kapsar. Hastanın ve hastalığın özellikleri göz önüne alınarak tedavi seçilir. Tedavinin faal olması kadar yan tesirlere sebep olmaması da değerlidir; bu nedenle hasta, hastalığı ve alacağı tedavi konusunda bilgilendirilir. Hastalığa olan yatkınlığın ömür uzunluğu devam edeceği, şikayetlerinin büsbütün geçse bile yineleyebileceği ve gelişebilecek öbür hastalıklar açısından da takip altında kalması gerektiği anlatılır. Hastalığın dışardan görünür bir hastalık olması nedeniyle hastanın yaşadığı toplumsal ve ruhsal meşakkatlerin hafiflemesi ve çok sık görülen depresyon, anksiyete üzere ruhsal bozuklukların giderilmesi için psikiyatrik yardım alınabilir ve bilhassa okul çağındaki çocuklarda gelişebilecek ruhsal travmalar konusunda aile bilgilendirilir.”
“SEDEF HASTALIĞI İÇİN YENİ TEDAVİ ARAYIŞLARI SÜRÜYOR”
Sedef hastalarının, bilhassa de fototerapi almış hastaların yaz uzunluğu, en çok da öğlen saatlerinde, güneşten korunması gerekiyor. Herkes için ziyanlı olan fazla güneş altında kalmak deri kanseri riskini artırdığı üzere sedef hastalarında şiddetli yinelemelere neden olabiliyor.
Tıpta son yıllarda üzerinde en çok araştırma yapılan hastalıklardan birinin de sedef hastalığı olduğunu aktaran Dr. Onsun, “Yeni tedavi arayışları sürüyor. Bu yüzden hastaların bilim dışı mucize vaat edenlerden uzak durması, bilimsel gelişmeleri takip etmesi ve tabip denetiminde ilaç kullanması hayat kalitelerini artıracaktır” dedi.
