Türk Bilim insanlarının Hipertansiyon Tedavisi ile ilgili buluşu patent aldı. Prof.Dr. Sinan Akgöl ve Doç.Dr. Kevser Kuşat’ın buluşu tansiyon hastalarına umut olabilecek.
Ege Üniversitesi (EÜ) Fen Fakültesi Biyokimya Kısmında çalışmalarını sürdüren Prof. Dr. Sinan Akgöl ve Doç. Dr. Kevser Kuşat’ın “Hipertansiyon Tedavisinde Amlodipinin Kontrollü Salımı İçin Polimerik Nanomalzeme” bahisli buluşu Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescil dokümanını almaya hak kazandı. Buluş sayesinde geliştirilen nanopolimerler, hipertansiyon tedavisine yönelik tıp, nanoteknoloji ve farmakoloji alanında kullanım alanı bulabilecek ve antihipertansif ilaçlarla bağlantılı istenmeyen yan tesirleri en aza indirgenebilecek.
Rektör Budak, “İki Hocamıza Bilime Katkıları Nedeniyle Teşekkür Ediyorum”
Prof. Dr. Akgöl ve Doç. Dr. Kuşat’ı makamında ağırlayan Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Hem eğitim hem de Ar-Ge faaliyetlerinde kalitesi tescillenmiş bir araştırma kurumu olan üniversitemiz bünyesindeki ehil akademisyenlerimiz bilim dünyasına kıymetli katkılar sunmaya devam ediyor. Bilim insanlarımız tarafından yürütülen projeler esere dönüşüp, hem ülkemizde hem de memleketler arası arenada tescil edilerek, insanlığın ve bilimin hizmetine sunuluyor. Bedelli hocalarımız Prof. Dr. Akgöl ve Doç. Dr. Kuşat’ın eser olma potansiyeli yüksek bu çalışmalarına ilişkin patent müracaatlarının tescillenmesi bizleri ziyadesiyle keyifli kıldı. Nanobiyoteknoloji ile üretilmiş olan nanopolimerler, tıp, nanoteknoloji ve farmakoloji alanında hipertansiyonun tedavisinde kullanılabilecek. Her iki hocamızı bilime, teknolojiye ve toplum sıhhatine yarar sağlayan bu buluşları için tebrik ediyor, ülkemiz üretimine yaptıkları katkılar için teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.
“Yan etkilerin azaltılması sağlanacak”
Hipertansiyon tedavisinde daha gelişmiş denetimli salım sistemlerine muhtaçlık duyulduğunu belirten Prof. Dr. Akgöl, “Antihipertansif ilaçlar hipertansiyonu denetim etmek için farklı biyokimyasal sistemleri kullanmaktadır. Çabucak çabucak tüm bu ilaçların oral tablet formları mevcuttur. Fakat, ilaçların yüzde 80’in altında düşük oral biyoyararlanımı vardır. Valsartan, amlodipin ve gibisi ilaçların oral biyoyararlanımı, çok düşük ve bazen düzensizdir. Bu yüzden, daha gelişmiş denetimli salım sistemlerine muhtaçlık duyulmakta; doz aralığını azaltmak, biyoyararlanımı artırmak ve istenmeyen yan tesirlerin azaltılması için bu sistemler gereklidir. Nanoilaçlar ilacın biyoyararlanım, emilimi ve tutma mühletini artıracak; sonuç olarak minimal ilaç dozu ile istenen tesir sağlanıp ilaç alım sıklığı azaltılabilir, ilaca bağlı istenmeyen yan tesirleri bertaraf edilebilir. Geliştirdiğimiz hipertansiyon tedavisinde kullanılan Amlodipin (AML) yüklü polimerik nanopolimer ile oral uygulamalarda denetimli salım imkanı sağlanmakta ve oral biyoyararlanımını arttırarak, plazma yarı ömrünü artırma ve dozaj ihtiyaçlarını ve alım sıklığını azaltarak antihipertansif ilaçlarla bağlantılı istenmeyen yan tesirleri en aza indirgeyebilmektedir” dedi. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
