1. Anasayfa
  2. Hastalıklar

AIDS Nasıl Bulaşır? (Belirtileri Nelerdir?)

AIDS Nasıl Bulaşır? (Belirtileri Nelerdir?)
AIDS Nasıl Bulaşır?
0

AIDS, yüzyılımızın en ölümcül hastalıklarından biridir. AIDS, HIV (İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü) adlı virüsün neden olduğu bir enfeksiyondur. HIV, vücudun bağışıklık sistemini zayıflatır ve vücudu çeşitli enfeksiyonlara ve kanserlere karşı savunmasız bırakır. AIDS ise, HIV enfeksiyonunun son aşamasıdır. AIDS’li kişilerde ciddi ve ölümcül hastalıklar görülür.

AIDS’in bulaşma yolları nelerdir? AIDS nasıl bulaşır? AIDS’in tedavisi var mı? Bu soruların cevaplarını bu makalede bulacaksınız.

AIDS’in Bulaşma Yolları:

AIDS, HIV virüsünün bulaştığı kişilerin vücut sıvılarının, virüs ile temas etmemiş kişilerin vücuduna girmesi ile yayılır. Virüsün yayılmasında etkili olan vücut sıvıları kan, sperm, vajina salgısı ve anne sütü şeklinde sıralanabilir. Bu sıvılar aracılığıyla AIDS nasıl bulaşır? Şöyle ki:

  • Kan yoluyla: HIV pozitif kişinin kanının, virüs negatif kişiye nakledilmesi ile bulaşma olur. Bu durum kan transfüzyonu, organ nakli, doku nakli gibi işlemler sırasında veya ortak iğne kullanımı gibi durumlarda görülebilir.
  • Cinsel ilişki ile: HIV pozitif kişiyle korunmasız cinsel ilişki yaşayan kişiye bulaşma olur. Bu durum hem heteroseksüel hem de homoseksüel ilişkilerde geçerlidir. Cinsel ilişki sırasında kullanılan prezervatif veya diğer koruyucu yöntemler bulaşma riskini azaltabilir.
  • Anne-çocuk arasında: Hamilelik, doğum veya emzirme sırasında HIV pozitif anneden çocuğuna bulaşma olur. Bu durum annenin tedavi alması veya emzirmeyi bırakması ile önlenebilir.

AIDS’in bulaşma yollarını öğrendikten sonra, AIDS’in nasıl bulaşmadığını da bilmek önemlidir. Çünkü bazen yanlış bilgiler veya ön yargılar nedeniyle AIDS’li kişilere karşı ayrımcılık yapılabilir. Oysa AIDS’in şu yollarla bulaştığı kesinlikle doğru değildir:

  • Tokalaşmak, sarılmak, öpüşmek gibi temaslarla
  • Öksürmek, hapşırmak gibi solunum yoluyla
  • Sinek veya böcek ısırmasıyla
  • Ortak kullanım eşyalarıyla (bardak, tabak, çatal, kaşık vb.)
  • Ortak tuvalet veya havuz kullanımıyla
  • Terlemeyle

Bu yollarla AIDS’in bulaşmadığını bilerek, AIDS’li kişilere karşı daha anlayışlı ve saygılı olmalıyız.

AIDS’in Belirtileri:

AIDS, HIV virüsünün vücutta çoğalması ve bağışıklık sistemini baskılaması sonucunda ortaya çıkan bir hastalık durumudur. AIDS’in belirtileri, kişiden kişiye değişebilir. Bazı kişilerde belirtiler çok erken görülebilirken, bazılarında yıllar sonra ortaya çıkabilir. AIDS’in belirtileri şunlardır:

  • Ateş, terleme, halsizlik, kilo kaybı gibi genel belirtiler
  • Lenf bezlerinde şişme ve ağrı
  • Deride döküntü, kaşıntı, yara veya leke
  • Ağızda pamukçuk veya yara
  • Öksürük, nefes darlığı, göğüs ağrısı gibi solunum sistemi belirtileri
  • İshal, bulantı, kusma, karın ağrısı gibi sindirim sistemi belirtileri
  • Baş ağrısı, nöbetler, felç, unutkanlık gibi sinir sistemi belirtileri
  • Kansızlık, kanama eğilimi, morarma gibi kan hastalığı belirtileri
  • Bazı kanser türleri (Kaposi sarkomu, lenfoma vb.)

AIDS’in belirtilerini fark ettiğinizde vakit kaybetmeden bir doktora başvurmalısınız. Erken tanı ve tedavi ile yaşam kalitenizi ve sürenizi artırabilirsiniz.

AIDS’in Tanısı:

AIDS’in tanısı için HIV testi yapılması gerekir. HIV testi, kan veya tükürük örneğinde HIV antikorlarının veya antijenlerinin varlığını araştırır. HIV testi yapılması için kişinin rızası alınmalıdır. HIV testi sonucu pozitif çıkarsa, bu kişiye HIV pozitif denir. Bu durumda kişi AIDS hastası değildir, ancak virüsü taşıdığı için başkalarına bulaştırabilir.

HIV pozitif kişilerin AIDS olup olmadığını anlamak için ise CD4 hücre sayısı ve viral yük ölçümü yapılır. CD4 hücreleri bağışıklık sistemini oluşturan beyaz kan hücreleridir. Viral yük ise kanda bulunan HIV virüsünün miktarıdır. CD4 hücre sayısı azaldıkça ve viral yük arttıkça AIDS riski artar.

AIDS tanısı için şu kriterler aranır:

  • CD4 hücre sayısının 200/mm3’ün altında olması
  • Viral yükün 100.000 kopya/ml’nin üzerinde olması
  • Fırsatçı enfeksiyon veya kanserlerden birinin varlığı

Bu kriterlerden herhangi birine sahip olan kişiye AIDS tanısı konur.

AIDS’in Tedavisi

AIDS’in kesin bir tedavisi yoktur. Ancak günümüzde geliştirilen antiretroviral ilaçlar sayesinde HIV virüsünün çoğalması engellenebilir ve bağışıklık sistemi korunabilir. Antiretroviral ilaçlar farklı sınıflara ayrılır ve genellikle birlikte kullanılır. Bu ilaçların etkili olabilmesi için düzenli olarak alınması gerekir.

Antiretroviral ilaçların yanında AIDS’li kişilerin fırsatçı enfeksiyon veya kanserlere karşı da tedavi alması gerekir. Bu tedaviler enfeksiyonun veya kanserin türüne göre değişebilir. Antibiyotikler, antifungal ilaçlar, antiviral ilaçlar, kemoterapi gibi yöntemler kullanılabilir.

  • Yaşam tarzı değişiklikleri hakkında bilgi vereceğim. AIDS’li kişilerin sağlıklı beslenme, egzersiz, sigara ve alkol bırakma, stres yönetimi gibi yaşam tarzı değişiklikleri yapması gerektiğini anlatacağım.
  • AIDS’in önlenmesi hakkında bilgi vereceğim. AIDS’in bulaşma yollarını tekrar hatırlatacağım ve bulaşma riskini azaltmak için alınması gereken önlemleri sıralayacağım. Örneğin, korunmalı cinsel ilişki, ortak iğne kullanmama, kan ürünlerinin test edilmesi, hamilelik öncesi ve sonrası test yaptırma gibi önlemlerden bahsedeceğim.

Bu makalede, AIDS nasıl bulaşır sorusunun cevabını aradık. AIDS’in, HIV virüsünün neden olduğu bir enfeksiyon olduğunu, virüsün vücut sıvıları aracılığıyla bulaştığını, cinsel ilişki, kan yolu ve anne-çocuk arasında yayıldığını öğrendik. AIDS’in bulaşma yollarını önlemek için korunmalı cinsel ilişki, ortak iğne kullanmama, kan ürünlerinin test edilmesi, hamilelik öncesi ve sonrası test yaptırma gibi önlemler alınması gerektiğini vurguladık.

AIDS’in belirtilerini, tanısını ve tedavisini de anlattık. AIDS’in belirtilerinin kişiden kişiye değişebildiğini, ateş, terleme, kilo kaybı, lenf bezlerinde şişme, deride döküntü, ağızda pamukçuk gibi genel belirtiler olduğunu söyledik. AIDS’in tanısının HIV testi ile konulduğunu, CD4 hücre sayısı ve viral yük ölçümü ile takip edildiğini belirttik. AIDS’in kesin bir tedavisi olmadığını, ancak antiretroviral ilaçlar ile HIV virüsünün çoğalmasının engellenebildiğini ve bağışıklık sisteminin korunabildiğini ifade ettik.

AIDS hakkında bilgi sahibi olmak, hem kendimizi hem de başkalarını korumak için önemlidir. AIDS’li kişilere karşı ayrımcılık yapmamalı, onlara destek olmalıyız. AIDS ile mücadele etmek için bilinçli ve sorumlu davranmalıyız.

HIV ile AIDS arasındaki fark nedir?

  • HIV, İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü’nün kısaltmasıdır. HIV, kan, sperm, vajina salgısı ve anne sütü gibi vücut sıvıları aracılığıyla bulaşan ve bağışıklık sistemini zayıflatan bir virüstür. HIV enfeksiyonu olan kişiye HIV pozitif denir. HIV pozitif olan kişi AIDS hastası değildir, ancak virüsü taşıdığı için başkalarına bulaştırabilir.
  • AIDS, Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu’nun kısaltmasıdır. AIDS, HIV virüsünün neden olduğu enfeksiyonun son aşamasıdır. AIDS’li kişilerde bağışıklık sistemi çok zayıflar ve vücut çeşitli enfeksiyonlara ve kanserlere karşı savunmasız kalır. AIDS tanısı için kişinin CD4 hücre sayısının 200/mm3’ün altında olması, viral yükün 100.000 kopya/ml’nin üzerinde olması veya fırsatçı enfeksiyon veya kanserlerden birinin varlığı gereklidir.
Yazıyı değerlendir!
[Toplam: 0 Ortalama: 0]

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir