Çarşıbaşı ilçe merkezinde yaşayan Elif Çoban (31), 22 Ağustos’ta Trabzon Yasal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Numune yerleşkesindeki Bayan Hastalıkları ve Doğum Servisinde “Hira” ismini verdiği 3 kilo 250 gram tartısında kız bebek dünyaya getirdi.
Bebek, kanında enfeksiyon görülmesi nedeniyle birebir hastanenin Yeni Doğan Ağır Bakım Ünitesinde tedavi altına alındı. Doğumun akabinde bir gün hastanede müşahede altında kalan anne ise tedavisinin tamamlanmasının akabinde taburcu edildi.
Elif Çoban, doğumdan bir hafta sonra rahatsızlanarak Trabzon Yasal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kaşüstü yerleşkesindeki Genel Cerrahi Polikliniğine müracaat etti.
Yapılan muayenede kalın bağırsağının bir kısmında yırtık olduğu görülen Çoban’ın ameliyat edilmesine karar verildi. Çoban’ın kalın bağırsağı ameliyatla karın dışındaki torbaya bağlandı. Genç bayanın bağırsak içeriği, karın cildine yapıştırılan torbaya boşalıyor.
Sıhhatine kavuşmak için ameliyat edileceği günü bekleyen Çoban, “Doktor bulunmayan doğumda ebelerin zorlayıcı muamelesine maruz kaldığı ve bunun sonucunda bağırsağında yırtık oluştuğu” teziyle Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığa cürüm duyurusunda bulundu.
Elif Çoban, 21 Ağustos akşamı doğum sancılarının başlaması üzerine eşi Çağlayan Çoban ile hastaneye gittiklerini söyledi. Ebeler tarafından muayene edildikten ve telefonla nöbetçi bayan doğum uzmanına bilgi verildikten sonra yatış sürecinin yapıldığını anlatan Çoban, şunları argüman etti:
“ÇOCUĞUMA BAKMA ÖZGÜRLÜĞÜMÜ ELİMDEN ALDILAR”
“Doğuma iki ebe girdi, onlardan biri doğum ilerlemeyince su kesesini patlatması gerektiğini söyledi lakin ben kabul etmedim. Bir mühlet sonra yeniden yanıma gelerek, ‘Elif seni dinlemeyeceğim, suyunu patlatacağım’ dedi. Çok sancım vardı, yalvardım ona, isteğim olmadığını söylememe karşın su kesesini eliyle müdahale ederek patlattı. Tabip istediğimi, olağan doğum yapmak istemediğimi, sezaryen olmak istediğimi söyledim. Gece boyunca bir ebe karnıma bastırırken başkası de doğum yaptırmaya çalıştı, onlardan biri ‘Mesaim 8’de bitiyor, seni o vakte kadar doğurtacağım.’ dedi.”
Çoban, 22 Ağustos sabahı saat 07.30 civarında doğumunun gerçekleştiğini belirterek, “O geceki nöbetçi hekim doğum sırasında yanıma gelmedi, orada bulunmadı. Ebeler, bebeğin eşinin yani plasentanın gelmesi için karnıma çok bastırdılar, elleri ile müdahale ederek almaya çalıştılar. O sırada ne çektiğimi bir ben bilirim. ‘Parça falan kalıp kalmadığını denetim için tabibi çağıralım’ dediler, ultrason aletiyle hekim geldi, baktı, imzasını attı ve gitti, o kadar.” argümanında bulundu.
Doğum yaptıktan birkaç gün sonra rahatsızlanmaya başladığını lisana getiren Çoban, şunları kaydetti:
“Bebeğim hastanede kuvözdeydi, daima onun yanına gidip geldiğim için kendimle fazla ilgilenemedim lakin tuvalet gereksinimimi giderirken bir tuhaflık olduğunu fark ettim. Doğumdan bir hafta sonra dışkının vajinadan geldiğini anladım ve doktora gittim. Yapılan muayenede kalın bağırsağın yırtıldığı tespit edildi. Tabip, ‘Bağırsağın dışarıya alınacak, seni uzun bir süreç bekliyor, Allah yardımcın olsun’ dedi. Ben şaşırdım, inanamadım. ‘Ben olağan doğum yaptım, buraya bağırsak ameliyatı olmaya gelmedim ki’ dedim. Sonraki gün ameliyatla bağırsağım dışarıya alındı ve antibiyotik tedavisine başlandı. Ay sonunda denetime gideceğim. Tabip tıpkı anda iki operasyon yapılacağını hem bağırsağın içeriye alınacağını hem de vajinal bölgede oluşan yırtıkların dikileceğini söyledi.”
Çoban, anneler için çok özel olan lohusalık devrinin elinden alındığını aktararak, “Başta çok hoş sütüm gelmişti fakat ameliyat, ilaç tedavisi derken sütüm kesildi. Çocuğuma bakma özgürlüğümü elimden aldılar. Sıhhatim bozulduğu için kızımla gereğince ilgilenemiyorum. Çocuğumu kucağıma almakta sorun yaşıyorum zira dışkı karnımdan geldiği için koku oluyor. Başımıza gelen nasıl bir şeydi anlamadım, ben yalnızca bunun nasıl olduğunu merak ediyorum. Beni bu kadar zorlayacak yerde niye sezaryene almadılar, yılların deneyimi olan ebeler neden bu türlü davrandılar? Şayet benim başıma gelen olağan bir şey ise vajinal doğum yapan herkesin de bağırsaklarının yırtılması lazım.” Diye konuştu.
Kızı ile yeteri kadar ilgilenemediği, sütü de kesildiği için ayrıyeten üzüldüğünü belirten Çoban, tedavisinin akabinde taburcu edilen bebeğine annesi ve kız kardeşinin baktığını, hem fizikî hem de ruhsal olarak kısıtlandığını vurguladı.
Çoban, karnındaki poşeti dolduğu vakit boşalttıklarını, poşetin değişim ve pansuman üzere süreçleri de hemşire olan kız kardeşinin yaptığını söyledi.
“ANNELİK HİSSİNİ RAHATÇA YAŞAMAKTAN YOKSUN ETTİLER”
Kimsenin başına bu türlü bir olayın gelmemesini dileyen Çoban, şöyle devam etti:
“Çok sıkıntı bir süreç. Hayalleriniz var, hastaneye gidiyorsunuz çocuk doğurmak, anne olmak için, hem makûs, zorlayıcı muameleye maruz kalıyorsunuz hem de kucağınıza bebeğinizi aldıktan bir hafta sonra ebelerin neden olduğu bu türlü bir rahatsızlık ortaya çıkıyor. Annelik hissini rahatça yaşamaktan yoksun ettiler beni. 9 ay heyecanla bekliyorsunuz, birinci çocuğunuz dünyaya gelecek, annelik hissini tadıyorsunuz ancak bu türlü bir durum yaşanıyor. Çocuğuma sevgimi tam veremiyorum zira tekrar ameliyat olacağım, ‘Acaba bana bir şey mi olacak, bebeğimi tek başına mı bırakacağım’ diye korkuyorum.”
Elif Çoban, kabahat duyurusunda bulunduklarını, durumu ayrıyeten Sıhhat Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Bağlantı Merkezine bildirdiklerini söz ederek, “Peşini bırakmayacağım. Bizden bir özür bile dilemediler. Ben doğal ki bunu şuurlu yaptıklarına inanmıyorum lakin nasıl oldu, niçin oldu? Bunu açıklasınlar. Bir özür bile dilenmedi, bu türlü mi olmalıydı?” diye konuştu.
“BAŞKALARININ BAŞINA GELMESİN”
Elif Çoban’ın eşi Çağlayan Çoban, anne ve baba olmanın sevincinin adeta kursaklarında kaldığını söyledi.
Yaşadıkları sürecin çok sıkıntı olduğunu tabir eden Çoban, “Allah kimsenin başına bu türlü bir şey vermesin. Bizim istediğimiz şu; eşimin başına bu türlü bir şey geldi, oburlarının başına gelmesin. Biz kimseyi ya da kurumu kötülemek istemiyoruz, tek istediğimiz diğer insanların bu türlü bir süreçte bu tıp sorunlar yaşamaması. Yaşadıkları nedeniyle eşimin psikolojisi bozuldu, ‘Eski sıhhatine kavuşacak mı, kavuşmayacak mı?’ diye düşünüp duruyoruz.” dedi.
Çoban, evlatlarını kucaklarına almak için gittikleri hastanede eşinin sıhhatinden olduğunu kaydederek, “Eşim bağırsak ameliyatı olmaya gitmemişti ki.” diye konuştu.
“SORUŞTURMA AÇILDI”
Trabzon Sıhhat Müdürü Hakan Usta ise ailenin mevzuya ait dilekçelerinin kendilerine ulaştığını belirterek, “Soruşturma açıldı ve süreç devam ediyor. Soruşturma sonucuna nazaran gerekli süreçler yapılacak.” sözünü kullandı.
