Genç Sıhhat ve Toplumsal Hizmet Çalışanları Sendikası Genel Sekreteri Furkan Ali Çiftçioğlu yaptığı basın açıklamasında Filistin halkına zulmeden İsrail’i kınadı
11 Eylül Komplosundan Farksız
Genç Sıhhat Sendikası genel merkezinde yapılan basın açıklamasında Genel Sekreter Furkan Ali Çiftçioğlu, “Bir özlük hakkı ya da mali kazanım için çıkmayı çok isterdim. Lakin bugün karşınızda bir insanlık dramı, bir soykırım ismine bulunuyorum. Konuşmama başlamadan evvel hepimizin kendi vicdanlarımıza yöneltmemiz gerektiğini sorularımı paylaşmak istiyorum. Gözünü kapatın ve bu Pazar gününe sirenlerin çaldığı bir kentte, yurdunuza, sokağınıza bombalar yağdığını hayal edin. Bombalardan birinin kendi konutunuza isabet etmediği için ne kadar şanslı olduğunuzu hayal edin. Bir an olsun, annenizi, babanızı, eşinizi ve ya çocuğunuzu inançlı bir yere almak için elinizden hiçbir şey gelmediğini, çaresizce kopacak o kıyameti beklediğinizi hayal edin.. Hiçbir hatası ve günahı yokken sokaklarınızda binlerce insanın katledildiğini, küçücük çocukların parçalanarak öldüğünü hayal edin. Hayali bile ne kadar güç ve acımasız değil mi? Maalesef bugün Gazzede yaşananlar bir kabusun çok ötesinde ağır bir insanlık dramıdır. Bilindiği üzere bir mühlet evvel Filistin direniş örgütü Hamas’ın İsrail’e yaptığı aksiyonlar üzerine İsrail tarafından Gazze’ye karşı büyük bir kıyım başlatıldı. Üzülerek söylüyorum ki Hamas’ın bu teşebbüsü Emperyalist ülkelerin Irak’a girmek için kurduğu 11 Eylül komplosundan farksızdır”
Zararı Gören İsrailli Siviller ve Çoğunlukla Filistinli Kardeşlerimiz Olmuştur
“İsrail’in Filistin’i yok etme maksadı Hamas’ın hücumları ile legalleştirmeye çalışılmış, lakin bütün ziyanı gören azınlıkla İsrailli siviller ve çoğunlukla Filistinli kardeşlerimiz olmuştur. Öncelikle Hamas’ın alanda ve masada liderliğini yapan isimlerin, kendilerini inançlı bölgelere aldıktan sonra savaş çığırtkanlığı yapmaları milletlerine karşı yapılan bu soykırıma çanak tutmaktan bir adım öteye gitmeyecektir. Bizler bu senaryoyu 11 Eylül sonrasında acının başşehri olan Irak’tan uygun biliyoruz. Milletlerarası hukukun karşısında 11 eylül akınlarını münasebet göstererek Irağı bir cehenneme çeviren Emparyalist güçlerin daha düne kadar neler yaptığını çok güzel hatırlıyoruz. Lakin ne yazık ki bugün yaşananlar, bizlerin Irak’ta yaşananlara dair okuduklarından ve dinlediklerinden çok daha berbattır. Deniz yolu, hava yolu, kara yolu kapatılan Gazze’ye bir açık hava hapishanesi demek bile güçtür Güçtür zira hapishanelerde dahi mahkumların temel hayat muhtaçlıkları karşılanmaktadır. Bakın, bugün Gazze’de su yok, ekmek yok, elektrik yok, hastaneleri yok. Bütün altyapısı yok edilmiş bir kentte 2.5 milyon Filistin’li açlığa, yokluğa, resmen mevte terk edilmiştir. Bugün gazze sokaklarında beşerler konutunu, ailesini, kutsalını korumak için canından olmaktadır. Bugün Gazze’de ana kucağında olması gereken çocukların üzerine bombalar yağmakta, Siyonist İsrail bütün acımasızlığı ile büyük bir katliam yapmaktadır. Daha evvel hitler tarafından soykırıma uğrayan museviler, bugün uğradıkları soykırımın acısını milyonlarca temiz Filistinliden çıkartmakta, hitlerin ruhu Siyonist israilin vücudun can bulmaktadır. Yaşanan soykırıma sessiz kalan uluslarası örgütler, insanlığa hizmet etmekten fazla emperyalizmin uşaklığına soyunmuştur. Uluslarası hukuk rafa kaldırılmış, kelamda insan hakları temsilcileri şeytanın sessizliğine bürünmüştür. Gazze’de ölen yalnızca Filistinliler değil, insanlıktır. Gazze’de ölen memleketler arası kuruluşların vicdanıdır. Birleşmiş milletler nerededir? İslam Konferansı ne işle meşguldür? 200 milyon arabı temsil eden Arap birliği, bugün soydaşlarına karşı yapılan bu soykırıma karşı ne yapmıştır? Onlar başını kuma gömse de unutulmamalıdır ki bizler Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi’nin torunlarıyız. Yüreklerimiz tüm mazlum coğrafyalarında atacak asil bir milletin evlatlarıyız. Genç Sıhhat ve Toplumsal Hizmet Çalışanları olarak Filistin’e yapılacak maddi ve manevi her türlü yardım ve tertibin yanında olduğumuzu bildiriyorum. İbrahimin ateşine su taşıyan karınca misali, safımızı ve takviyemizi ilan ediyorum” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
