Pıhtıya ve tıkanmaya bağlı olarak ana damarları kapalı olan hastanın kalbine pil yerleştirildiğini belirten Ankara Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Kalp-Damar Cerrahisi Anabilim Kolu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serkan Durdu, minimal invaziv (küçük kesi) formülüyle değerli bir operasyona imza attıklarını söyledi.
Prosedürün hem hastaya hem de tabibe kıymetli avantajlar sağladığını lakin uygulamanın dünyada ve Türkiye’de sayılı merkezlerde yapılabildiğini tabir eden Durdu, kalp pilindeki bu metotta kişinin kaburgasında rastgele bir kesik olmadığını, ameliyata bağlı kanama oranının daha az ve ameliyat muvaffakiyetin daha yüksek olduğunu vurguladı.
Ameliyat sonrası komplikasyon riskinin çok daha az olduğunun da altını çizen Durdu, “Enfeksiyon riski düşük ve hasta çok daha kısa müddette taburcu olabiliyor, ameliyat başarısı da daha yüksek oluyor” diye konuştu.
Minimal invaziv cerrahideki operasyonlar kapsamında çok değerli bir ameliyatı gerçekleştirdiklerini aktaran Kalp-Damar Cerrahı, şöyle devam etti:
“Operasyon, 24 yıl öncesinde lenfoma nedeniyle kemoterapi ve radyoterapi tedavisi gören KKTC’den gelen hastamıza gerçekleştirildi. Hastanın hikayesine nazaran, tedavisinin akabinde kalp işlevlerinde değerli bozulmalar gerçekleşiyor, önemli bir ritim bozukluğu ile karşı karşı kalıyor. Hatta, bu süreçte bir sefer ölümcül ritim bozukluğu gelişerek kalbi duruyor ve yapılan müdahalelerle kalp yine çalıştırılıyor. Takip eden uzmanlar, kalbine pil takılması gerektiğini belirtiyor. Kalp pili takma süreci birçok merkezde üç kere deneniyor lakin hastanın kalbe giden ana damarları ve karaciğer düzeyindeki ana damarlar pıhtı nedeniyle kapalı olduğundan tüm teşebbüsler başarısızlıkla sonuçlanıyor. Bu durumda hastaya yapılacak bir teşebbüs olmadığı belirtiliyor.”
Hastayı KKTC’de takip eden Doç. Dr. Osman Beton‘un minimal invaziv teknikle hastaya pil konulması konusunda kendilerinden görüş aldığını anlatan Durdu, yaptıkları kıymetlendirme sonucunda hastaya son teknolojinin kullanıldığı hibrit ameliyathanede, minimal invaziv operasyon formüllerinin kombinasyonuyla pil takılması tarafında karar aldıklarını söyledi.
Hastanın kalbine ulaşan damarlara konulması gereken kateterlerin yolunun damarın tıkalı olması nedeniyle kapalı olduğunu anlatan Durdu, “Özel teşebbüsler yapılarak hastaya standart minimal invaziv cerrahisi yapıldı ve sonrasında çalışan kalpte sağ kulakçığı açarak kalbin içerisine üç boşluğa ulaşarak pil elektrotları yerleştirildi” dedi.
ULUSLARARASI BİLİMSEL MECMUALARDA YAYIMLANACAK
Doç. Dr. Başar Candemir de şu an hastanın genel sıhhat durumunun pek uygun olduğu ve birkaç gün içinde taburcu edileceğine işaret ederek operasyona ait şu değerlendirmede bulundu:
“Normalde, üst taraftan kollardan toplardamarlardan girerek iğne ile yapılıyor. Kalbe iki toplardamar girişi var. Ahmet Bey’de öncesinden radyoterapi nedeniyle bu bölgeler büsbütün tıkanmış. Dar ve tıkalı bölgeleri teşebbüsçü kardiyologlar açmaya çalışmış lakin olmamış. Bu hastalarda ikinci yolda karaciğer toplardamarına iğne ile girerek de kablolar kalbe gönderilebiliyor. Lakin Ahmet Bey’de karaciğer toplardamarının olduğu bölgelerde yaygın pıhtı alanları vardı. Girildiğinde akciğere pıhtı atabilir ve ölümcül riskler kelam konusu olabilirdi.”
Candemir, ameliyatın bilimsel makale olarak hazırlandığını ve milletlerarası bilimsel mecmualarda yayımlanmak üzere gönderileceğini bildirdi.
Doç. Dr. Serkan Durdu da bu uygulanın birçok hastanın tedavisine tahlil sağlayacağına inandıklarını belirterek metodun ulusal ve milletlerarası alanda paylaşacaklarına dikkati çekti.
“EN ÇOK YAPMAK ISTEDİĞİM ŞEY, AİLEMLE DOLAŞMAK”
Ameliyatla sıhhatine kavuşan 44 yaşındaki Ahmet Kaslı da tedavi olabilmek için çok yere başvurduğunu fakat kendisine yapılabilecek bir şey olmadığı istikametinde görüş bildirildiğini kaydetti.
Başarılı bir operasyondan çıkmış olmanın sevincini yaşadığını lisana getiren Kaslı, “KKTC’deki Osman hocamın sayesinde buraya geldim. Türkiye’deki hocalarıma ve takıma çok teşekkür ediyorum. Hastaneden çıktığımda birinci ve en çok yapmak istediğim şey, ailemle dolaşmak” diye konuştu.
