Hava sıcaklıklarının düşmesi ve mevsimin değişmesiyle grip olaylarının görülmeye başlandığını belirten Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Kolu Erişkin Alerji İmmünoloji Bilim Kolu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ebru Çelebioğlu, virüsün yol açtığı gribin teneffüs yoluyla bulaşan bir hastalık olduğunu, burun, boğaz, akciğerler üzere teneffüs yollarını etkilediğini tabir etti.
Gribin soğuk algınlığı ya da nezleden farklı olarak daha ağır şikayetlerle kendini gösterdiğine dikkati çeken Doktor Ebru Çelebioğlu, “Aniden başlayan ateş, baş ağrısı, bitkinlik, öksürük, boğaz ağrısı, burunda tıkanıklık ve beden ağrıları olur” dedi.
Aşının mümkün salgınları, hastalığı ve hastalığa bağlı gelişebilecek komplikasyonları önleyecek, en tesirli yol olduğunu vurgulayan Çelebioğlu, “Grip virüsü daima biçim değiştirdiği için her yıl aşının içeriği de değişmektedir. Grip aşıları inançlı ve tesirlidir. Her yıl bir evvelki mevsim en çok rastlanan grip virüslerinin tiplerine nazaran yine hazırlanır. Aşı yalnızca gripten koruduğu için öteki virüslerle olan enfeksiyonlara karşı etkisizdir” bilgisini verdi.
RİSK KÜMESİNDE OLANLAR DAHA FAZLA DİKKAT ETMELİ
Herkesin grip olabileceğine fakat yaşlılar, küçük çocuklar, hamileler ve eşlik eden öbür hastalıkları olanların grip hastalığını daha ağır geçirebildiğine vurgu yapan Çelebioğlu, “Aşının yaşlılarda grip nedeniyle hastaneye yatışları, zatürre ve vefat riskini azalttığı bilinmektedir” dedi.
Orta ve ağır şiddette astımı olan hastalarda nefes darlığında artışla ortaya çıkan atakların grip nedeniyle tetiklenebileceğinin altını çizen Uzman, astım ataklarını denetim altına alabilmek için tetikleyici etkenlerin önlenmesi gerektiğini vurguladı.
Çelebioğlu, astım hastaları için gribe yakalanmanın önemli bir risk olduğuna işaret ederek, “Astım hastaları, grip hastalığını daha ağır geçirebilirler ve bilhassa orta ve ağır şiddette astımı olanlar risk altındadır. Grip, hastalarda ataklar geçirilmesine ve teneffüs yetmezliğine yol açarak hayatı tehdit edebilir.” ikazında bulundu.
Astım hastaları için grip aşısının kıymetine dikkati çeken Çelebioğlu, “Astım hastaları için gribe bağlı komplikasyonlardan korunmada en tesirli yol grip aşısı yaptırmaktır. Bu küme astım hastalarına her yıl grip mevsimi başlamadan grip aşılarını olmalarını tavsiye ediyoruz.” dedi.
“HİÇBİR VAKİT AŞILANMAK İÇİN GEÇ DEĞİLDİR”
Aşının esirgeyici tesiri yapıldıktan 2-3 hafta sonra ortaya çıkacağı için her yıl grip mevsimi başlamadan evvel yaptırılması gerektiğini lisana getiren Çelebioğlu, bunun için ülkü devrin ekim, kasım ve aralık ayları olduğunu belirtti, şunları söyledi:
“Dünya Sıhhat Örgütü (WHO) bilgilerine nazaran 18-64 yaş ortasındaki sağlıklı insanlarda aşı yüzde 60 esirgeyicidir. Aşı canlı virüs içermediğinden grip kapma riski yoktur. Her yıl grip aşısı kampanyaları ekim-kasım aylarında yürütülür lakin hiçbir vakit aşılanmak için geç değildir.”
“AŞI 50 YILDAN DAHA UZUN MÜDDETTİR KULLANILIYOR”
Grip aşısı uygulanan yerde ağrı, şişlik, kızarma, morarma ve sertleşme üzere lokal tepkiler ve ateş, kırgınlık, titreme, yorgunluk, baş, eklem ve kas ağrılarının görülebildiğini anlatan Çelebioğlu, bu belirtilerin kısa müddette düzeleceğini söyledi. Çelebioğlu, “Aşı 50 yıldan daha uzun müddettir kullanılmaktadır, milyonlarca şahsa uygulanmıştır ve çoklukla muteberdir. Her yıl aşı lisans verilmeden evvel sıhhat otoriteleri tarafından dikkatle incelenmektedir” diye konuştu.
